"haketmiyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • استحق
        
    • أستحقك
        
    • أستحقها
        
    • لا أستحق
        
    • أستحقّ
        
    • لا أستحقه
        
    İyi bir iş yapmama rağmen noeli haketmiyorum. Open Subtitles اعرف انني لا استحق ان ان اعيد هذا العيد وحتى ولو انني فعلت شيء طيبا
    Her zaman senin yanında oldum, ne zaman yardım istesen yanındaydım, bunu haketmiyorum. Open Subtitles لقد كنت بجانبك طيلة ذلك الوقت أساعدكِ بكل ما تحتاجينه لذا انا لا استحق هذا
    Bir madalyayı veya bir partiyi haketmiyorum. Open Subtitles لا استحق وساماً أو حفل
    Seni cüzdanı kabarık birinin hakettiği kadar haketmiyorum... ve ya kredi kartından o iğrenç bipleme çıkmayan biri kadar. Open Subtitles لست أستحقك بقدر ما يستحقك رجل يمتلك محفظة ممتلئة، وبطاقة إئتمان لا تنتهي أبداً
    Benim için tek bir gözyaşı bile dökme çünkü bunu haketmiyorum. Open Subtitles لا تبكِ أى دموع أخرى علىّ لأننى لا أستحقها.
    Şey gibi hissediyorum... Kendi puan rekorumu geçmeyi bile haketmiyorum. Open Subtitles أشعر كأنني لا أستحق أن أغلب نتيجتي في اللعب
    Çoktan ölmüş çocukların Önceden kaydedilmiş alkışlarını haketmiyorum ben. Open Subtitles لا أستحقّ تصفيق مسبق لأطفال رحلوا منذ مدة
    Bu kadını haketmiyorum Open Subtitles انا لا استحق هذه المرأة
    Bu fincan-kekleri haketmiyorum. Open Subtitles انا لا استحق هذه الكعك اللذيذ
    Bunu haketmiyorum. Open Subtitles انا لا استحق هذا
    Bunu haketmiyorum. Open Subtitles انا لا استحق هذا
    - Bunu haketmiyorum. - Bir erkek gibi davranmanın zamanı geldi. Open Subtitles - لا استحق هذا اذن , الان انا الرجل -
    sizleri haketmiyorum. Open Subtitles انا لا استحق اصدقاء مثلكم
    Sen çok tatlı bir kızsın ve ben seni haketmiyorum. Baksana. Open Subtitles أنتِ فتاة طيبة و أنا لا أستحقك تعلمين ذلك
    Seni haketmiyorum. Teşekkür ederim. Open Subtitles أنا لا أستحقك شكرا لك
    Aşkım seni haketmiyorum. Open Subtitles عزيزي، أنا لا أستحقك
    Belki bunu haketmiyorum. Open Subtitles ربما لا أستحقها لذلك سأبدأ الآن
    O günleri haketmiyorum. Open Subtitles لم أكن أستحقها آنذاك
    Onu haketmiyorum! Open Subtitles انا لا أستحقها
    Senin bağışlamanı haketmiyorum, ama bunun için çalışacağım. Open Subtitles أنا لا أستحق مغفرتكِ ولكنني سأعمل من أجلها.
    Ama doğrusu şu ki o adamın arkadaşı olmayı haketmiyorum bile. Open Subtitles لكن الحقيقة هي أنني لا أستحق حتى أن أكون صديقاً لذلك الرجل
    Bu kadar iyi bir kızı hiç haketmiyorum. Open Subtitles أنا لا أستحقّ تلك الفتاه الجيدة
    ben haketmiyorum büyükbaba buradaki hiç kimse haketmiyor bunu hakeden insanlar yoksul halk çocukları olan ve kitap isteyen aileler Open Subtitles لا أستحقه يا جدّي، لا أحد هنا يستحقه الذين يستحقونه يعيشون في الشوارع والأحياء الفقيرة هنالك أطفال تلزمهم المزيد من الكتب وعائلات تعجز عن تدبير المعيشة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more