- Fakat onlar birbirine aşık. Herkesin sevilmeye hakkı vardır. | Open Subtitles | لكنهم يحبون بعض, الجميع له الحق في أن يكون محبوب |
Dinle, soyulmuş adamın buna bakmaya hakkı vardır. | Open Subtitles | إسمع .. الشخص الذي سُرق له الحق أن يلقي نظرة |
Bana göre herkesin diğerleri gibi burada yemek yemeye hakkı vardır. | Open Subtitles | حسناً، حسبما أراه كل رجلٍ لديه الحق بأن يأكل مثل الأخر |
Her çocuğun aile yanında büyümeye hakkı vardır dersek çocukların kendilerini çarçabuk toparladıklarını görürüz. | TED | كل طفل لديه الحق بأن تكون له عائلة، يستحق و يحتاج عائلة، و الأطفال مرنون بشكل مثير للدهشة. |
Her çocuğun besin konusunda eğitilme hakkı vardır; nereden gelir, vücutlarını nasıl etkiler. | TED | من حق كل طفل أن يعرف معلومات عن الأغذية: ما مصدرها وكيف تؤثر على جسمه. |
Biz Amerikalı yetişkinlerin özgür iradesiyle marihuana kullanma hakkı vardır. | Open Subtitles | لدينا الحق في استخدام الماريجوانا اذا اخترنا ذلك |
Bir mahkum başka bir mahkumun cinayetine karışmışsa... yargılanma hakkı vardır. | Open Subtitles | اى سجين توجه له تهمة ضد سجين آخر له الحق فى المحاكمة |
Her davalının mahkemeye çıkma hakkı vardır. | Open Subtitles | أنتظرى لحظه, كل متهم له الحق بالدفاع عن نفسه فى المحكمه. |
Halen her vatandaşın kendi doğurganlığını kullanma hakkı vardır. | Open Subtitles | بيرو ', كل مواطن له الحق لاستعادة الأذونات من الخصوبة '. |
Herkesin temsil edilme hakkı vardır. | Open Subtitles | الجميع له الحق في التمثيل القضائي المناسب |
Bir kocanın karısının neden somurttuğunu öğrenmeye hakkı vardır. | Open Subtitles | الزوج لديه الحق في معرفة لماذا زوجته قاطبة |
Bir erkeğin sevgilisiyle sevişmeye hakkı vardır. | Open Subtitles | الرجل لديه الحق للممارسة الحب مع صديقته الحميمه |
Herkesin ikinci bir şansa hakkı vardır, değil mi? | Open Subtitles | أنظر,كل شخص لديه الحق في فرصه ثانيه,أليس كذلك؟ |
Hereksin düşüncelerini ifade hakkı vardır, ama yalan olmamak kaydıyla. | Open Subtitles | الكل لديه الحق في التعبير عن رأيه، لكن لاينبغي أن يكون كاذباً |
Teorik olarak mültecilerin sığınma hakkı vardır. | TED | فمن الناحية النظرية، فإن للاجئين الحق في طلب اللجوء. |
Hayır, ama bir kocanın ufak ta olsa bir ipucunu öğrenmeye hakkı vardır. | Open Subtitles | لا , و لكني أعتقد بأن للزوج الحق في أن يأخذ فكرة عن الموضوع |
Her Alman askerinin komutanından başka bir göreve tayin edilmesini isteme hakkı vardır. | Open Subtitles | إنه من حق كل جندي ألماني أن يطلب الإذن من قائده لينقل لخدمة أُخرى |
Her kızın kendi hayatıyla ilgili kararları, kendi almaya hakkı vardır. | Open Subtitles | من حق الفتاة إعمال عقلها في حياتها الشخصية |
"Şeriat mahkemesine giderek ihtilafınızı çözebilirsiniz, hüküm verilir ama hüküm verildikten sonra bile... hem toplumu hem devleti temsil eden sultanın, paralel bir yasal sistem uyarınca, aynı vakıa hakkında hüküm verme hakkı vardır bu da genellikle hapisle sonuçlanır. | Open Subtitles | قد تلجأون لمحاكم" ،الشريعة، وتنهون نزاعاتكم تصلون لتسوية، لكن بعدها، نحن ،المجتمع، نحن السلطان نحن الدولة، لدينا الحق |
- Hayır Rebecca. Kadınların seçim hakkı vardır. Güvenlidir. | Open Subtitles | لا " ريبيكا " لدينا حق الاختيار الأن , انه امر اَمن |
En yüksek seviyelere erişim hakkı vardır. Gizli kapaklı çalışır. İsim yok, sicil yok. | Open Subtitles | لديه إتصال مباشر بالمستويات العليا باب خلفي, لا أسماء , لا سجلات |
Örneğin, eğer bu doğruysa, 80 kişilik bir yolcu otobüsünün bir kişiyi taşıyan bir arabadan 80 kat daha fazla yol alan hakkı vardır. | TED | فعلى سبيل المثال، إن كان ذلك صحيح، حافلة ب-80 راكب لها الحق في 80 مرة ضعف مساحة الطريق التي تشغلها سيارة بشخص واحد. |