| Biri benim hakkımdaki gerçeği öğrense, ne olurdu? | Open Subtitles | لو ان أحداً هنا , عرف بأمري ما الذي سيحدث؟ |
| Buradan birileri, hakkımdaki gerçeği öğrense, ne olur? Kaliforniya'yı anında terk etmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | , لو ان أحد عرف بأمري ماذا سيحدث؟ |
| Biliyorum. Benim hakkımdaki gerçeği öğrendiğinde anlamıştım. | Open Subtitles | كنت أعلم هذا أعلم أنه عند معرفتك بأمري |
| Biri benim hakkımdaki gerçeği söylemeliymiş o hâlde. | Open Subtitles | لا بدّ أن شخصاً ما قال الحقيقة عنّي إذن |
| hakkımdaki gerçeği söylemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر أنّي لم أخبركَ الحقيقة عنّي. |
| Eğer hakkımdaki gerçeği ona söylemeseydim hala yaşıyor olacaktı! | Open Subtitles | لو لم أكن أخبرتها بحقيقتي كانت لا تزال حية |
| Eğer hakkımdaki gerçeği ona söylemeseydim hala yaşıyor olacaktı! | Open Subtitles | لو لم أكن أخبرتها بحقيقتي كانت لا تزال حية |
| Şantajcım hakkımdaki gerçeği açığa çıkarmadan önce. | Open Subtitles | لأنّ عندها سيفضح المُبتزّ الحقيقة عنّي. |