"hakkımdaki her şeyi" - Translation from Turkish to Arabic

• كل شيء عني
• كل شئ عني
• كل شىء عنى
• كل شيء عنّي

Çünkü sana hakkımdaki her şeyi anlatıyorum ama ben senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
لقد أخبرتك كل شيء عني و لا أعرف شيئا عنك

Ama Wilfred hakkımdaki her şeyi biliyor sanki delice gelecek ama, bana iyi geliyor.
لا كن ولفريد يبدو يبدو انه يعرف كل شيء عني اعرف ان هذا يبدو جنوني , ولكن

Dedektif Rizzoli hakkımdaki her şeyi anlatmıştır diye düşünmüştüm.
و هنا ظننت أن المحققة ريزولي أخبرتكي كل شيء عني

Peki bereli adam benim hakkımdaki her şeyi nereden biliyor?
ثم كيف لذلك الرجل صاحب القبعة أن يعرف بشأن كل شيء عني ؟

Hayatımla ilgili bir kitabı düzenlemiş olman... hakkımdaki her şeyi bildiğin anlamına gelmez.
تحريرك لكتاب عن حياتي لايجعلك مؤهلةً لتعرفي كل شئ عني

Benim hakkımdaki her şeyi bilmeniz mümkün değil.
ليس من الممكن أن تعرف كل شيء عني

Aradan geçen bunca yıldan sonra benim hakkımdaki her şeyi hatırlıyorsun.
بعد كل هذه السنين تتذكرين كل شيء عني ؟

hakkımdaki her şeyi bilmeni istiyorum.
أريدك أن تعرف كل شيء عني

- Ve benim hakkımdaki her şeyi bildiğinizi söylüyorsunuz
وأنت تقول أنك تعرف كل شيء عني

hakkımdaki her şeyi biliyordu.
كان يعرف كل شيء عني.

Demek hakkımdaki her şeyi biliyorsun, öyle mi?
أنتي تعرفين كل شيء عني ؟

Yakında hakkımdaki her şeyi bileceksin.
قريباّّ ستعرفون كل شيء عني

hakkımdaki her şeyi sana anlatmamı mı?
علي أن اخبرك كل شيء عني ؟

hakkımdaki her şeyi biliyordun.
لقد عرفتِ كل شيء عني

hakkımdaki her şeyi biliyordu.
انه يعرف كل شيء عني

Birilerinin benim hakkımdaki her şeyi bilmesini...
شخص ما يعرف كل شيء عني

Benim hakkımdaki her şeyi biliyorsun.
أنت تعرفين كل شيء عني

Sana hakkımdaki her şeyi anlattım.
أخبرتك كل شيء عني

hakkımdaki her şeyi biliyorsun Jack. Neden beni dışlıyorsun?
أنت تعرف كل شئ عني يا جاك فلم تستمر بإقصائي ؟

Vay canına, etkileyici. Sen resmen benim hakkımdaki her şeyi biliyorsun.
مثير للإنتباه، إنك تعرف كل شىء عنى رسمياً

Evet, hakkımdaki her şeyi anlatmışsın.
نعم ، من الواضح أنّكَ أخبرتَها كل شيء عنّي