Hakkınızda çok şey duydum. Sizinle tanışmak büyük zevkti. | Open Subtitles | لقد سمعت الكثير عنك يسرنى مقابلتك شخصياً. |
Sizin Hakkınızda çok şey duydum. Deniz piyadesiydiniz, bir Gümüş Yıldız kazandınız ve dahası. | Open Subtitles | سمعت الكثير عنك أيها الجوال كنت في مشاة البحرية وفزت بالنجمة الفضية وكل شيء |
- Ben de sizin Hakkınızda çok şey duydum. - Umarım, hepsi kötü değildir. | Open Subtitles | ـ وأنا سمعت الكثير عنك ـ أتمنى ألا يكون كله سيئاً |
Demek Johnny Farrel bu. Sizin Hakkınızda çok şey işittim. | Open Subtitles | اذن فهذا هو جون فاربل لقد سمعت عنك الكثير |
- İyi misiniz? Tanıştığımıza memnun oldum, Bayan Jones. - Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | سعدتُ بمقابلتكِ يا سيدة جونس سمعتُ الكثير عنكِ |
Sizinle tanışmak bir zevk, Bay Bagg. Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | سررت بلقائك يا سيد باج لقد سمعت الكثير عنك |
Sizin Hakkınızda çok şey bilmiyor olabilirim ama siz benim hakkımda bir çok harika şey biliyorsunuz. | Open Subtitles | ربما لا أعرف الكثير عنك ولكن مؤكد أنك تعرف أشياء رائعة كثيرة عني |
Hakkınızda çok şey duydum ve lütfen söylememe izin verin en iyisi bile size haksızlık sayılır. | Open Subtitles | سمعت الكثير عنك واسمحي لي بالقول أن أفضل ماسمعت لم يكن منصفاً بحقك |
- Oh, çok memnun oldum. Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | أوه ، من الجيد أن ألتقي بك فقد سمعت الكثير عنك |
Nihayet sizinle tanışabildim. Hakkınızda çok şey duydum. - Öyle mi? | Open Subtitles | من الرائع مقابلتك أخيراً لقد سمعت الكثير عنك |
Tabii ki! Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | أوه، بالتأكيد أوه، لقد سمعت الكثير عنك |
Bay Blaisdell, Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | سّيد بليسديل، قَرأتُ الكثير عنك. |
- Sizin Hakkınızda çok şey duydum. - Keşke bende sizin için aynı şeyi söyleyebilseydim. | Open Subtitles | لقد سمعت الكثير عنك - حسناً ، أتمنى أن أستطيع أن أقول نفس الشيء - |
Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | إبنتك أخبرتني الكثير عنك ! بالحسنى , أؤكّد لك |
Hakkınızda çok şey duydum, Percy Jones. | Open Subtitles | سمع الكثير عنك مؤخراً بيرسي جونز |
Bay Jackson, buraya gelmeden önce Hakkınızda çok şey duymuştum. | Open Subtitles | يا سيد (جاكسون) قبل مجيئي إلى هنا سمعت الكثير عنك |
Bu ne büyük bir şeref. Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | يا له من شرف لقد سمعت الكثير عنك |
Hakkınızda çok şey biliyorum... neler yaşadığınızı... ve şu anda ne yapmaya çalıştığınızı. | Open Subtitles | --أنا أعرف الكثير عنك ما مررت به وما تحاول القيام به الآن |
Sizin Hakkınızda çok şey duydum, inanın abartmıyorum. | Open Subtitles | سمعت عنك الكثير وأرى أن الثناء عليك كان فى محله |
Memnun oldum. Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | مسرورة لمقابلتك، لقد سمعت عنك الكثير |
Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | إنه من اللطيف جداً مقابلتكِ لقد سمعت الكثير عنكِ |
Hakkınızda çok şey duydum, Kardeş White. | Open Subtitles | لقد سمعت عنك كثيراً أيها الأخ الأبيض .. |
Bu ikisi bana sizin Hakkınızda çok şey anlattı. Onlar için bir nevi kahramansınız. | Open Subtitles | إنهما أخبراني كثيرا عنك أنت كالبطل لهم |
Profesör Marcus sizin Hakkınızda çok şey anlattı. | Open Subtitles | استاذ ماركوس أخبرني كثيراً عنكم |
Evet sizin Hakkınızda çok şey duydum güzel | Open Subtitles | حسنًا، لقد سمعت الكثير عنكِ.. الكثير أحسنت! |
Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | لقد سمعنا الكثير عنكَ |