"hakkın yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس لديك الحق
        
    • ليس لديك حق
        
    • لا يحق لك
        
    • لا تملك الحق
        
    • ليس لديكِ الحق
        
    • ليس لديك اي حق
        
    • ليس لديك أي حق
        
    • ليس لك الحق
        
    • لا تملكين الحق
        
    • لا حق
        
    • أنت لَيْسَ لَكَ حقُّ
        
    • ليس لديكِ الحقّ
        
    • ليس لك حقّ
        
    • ليس مسموح
        
    • ليس مسموحاً
        
    Onu benden izin almadan buraya getirmeye hiç hakkın yok. Open Subtitles ليس لديك الحق في إحضارها إلى هنا بدون إخذ إذني
    - Ama aklından geçirmeye bile hakkın yok. Open Subtitles ولكن, ليس لديك الحق حتى فى ان تعتقدى هذا
    Ama ne yapmış olursa olsun, onu öldürmeye hakkın yok. Open Subtitles مهما كان ما فعله هذا الرجل لك ليس لديك الحق فى قتله
    Kes şu saçmalığı! Beni böyle üzmeye hiç hakkın yok senin. Open Subtitles اوقفي هذا الهراء ليس لديك حق في تخبئت هذا الموضوع عنيّ
    Hayır. Senin kızmaya hakkın yok. Benim kızmaya hakkım var. Open Subtitles لا يحق لك ان تكون منزعجا انا يحق لي الانزعاج
    Bunu söylemeye hakkın yok. Hem zaten dün dündür. Open Subtitles .أنت لا تملك الحق في قول هذا .فكل شيء أصبح فالماضي
    Ama kolay olmasını bekleme hakkın yok. Open Subtitles لكن ليس لديكِ الحق لتتوقعي أن الأمر سيكون سهلاً
    Saçma varsayımlarla dalga geçmeye hakkın yok. Open Subtitles ليس لديك الحق أن تفضحي افتراضات جاهلة أنها ليست افتراضات
    Buraya gelip hakkımda ileri geri konuşmaya hakkın yok. Open Subtitles ليس لديك الحق ان تأتي لهنا و تفتري هذه الأكاذيب علي
    Birincisi, benim için neyin iyi olduğuna karar verme hakkın yok. Open Subtitles أولا, ليس لديك الحق لتقرر ماهو جيد بالنسبة لي
    Arkadaşlarının gözünde büyük adam olabilmek için,beni eşya yerine koymaya hakkın yok. Open Subtitles ليس لديك الحق بجعلي اداة تستغلها لكي تستطيع الظهور بمنظر الرجل الشديد امام اصدقائك
    Haydi ama, bunu yapamazsın. hakkın yok. Artık yok. Open Subtitles أسمع , لا تستطيع القيام بهذا ليس لديك الحق , ليس بعد الآن
    Buna hakkın yok. Yasaları çiğniyorsun! Yasaları çiğniyorsun. Open Subtitles ليس لديك الحق أنت مجرم، مجرم، إقبض عليه؟
    Bunu demeye hakkın yok senin, çünkü her gün kapı dışarı ediliyorsun. Open Subtitles ليس لديك حق لقول هذا لإنه يتم طردك كل يوم.
    Hey, başkaları neyse de, senin beni eleştirmeye hiç hakkın yok. Open Subtitles لا أعرف بشأن الأخرين، لكن ليس لديك حق لتنقدني.
    Birkaç dosya bırakmaya gelmiştim ama yasal olarak kendi muayenehaneni açma hakkın yok. Open Subtitles كنت فقط اسقط بعض الملفات ولكن قانونيا لا يحق لك افتتاح عيادتك الخاصه
    Bak, her kim olursan ol, suçsuz bir insanı suçlamaya hakkın yok. Open Subtitles انظر اينما كنت لا تملك الحق ان تتهم شخص برئ
    Herkesten çok senin bana ne yapacağımı söylemeye hakkın yok. Open Subtitles أنتِ دون أى شخص ليس لديكِ الحق لأن تُملي علي ما افعله.
    Beni, oğlumla ilgilenmemekle suçlamaya hiç hakkın yok. Open Subtitles ليس لديك اي حق لاتهامي بعدم عنايتي لابني
    Çocuklarımın nerede ve nasıl yaşayacağını tartışmaya hakkın yok ve bunu kimse istemedi. Open Subtitles ليس لديك أي حق أو دعوة، لكي تناقشي أين أو كيف يعيش أولادي
    Bu halinle insanlara liderlik etmeye hiç hakkın yok, ve bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles ليس لك الحق في قيادة أي واحد بهذه الطريقة وأنت تعرف ذلك
    Bu kadar güzel görünmeye hakkın yok. Open Subtitles كيف تجرئين؟ انتي لا تملكين الحق بأن تكوني جميلة لهذه الدرجة ليس عدلآ
    Arkadaşlarımı silahınla tehdit edemezsin. Buna hakkın yok. Open Subtitles لا تستطيع أن تهدد صديقي بالمسدس لا حق لديك لفعل هذا ؟
    bu kadar güzel görünmeye hakkın yok. Open Subtitles أنت لَيْسَ لَكَ حقُّ أن تكوني جميلة لهذا الحد
    Bu yüzden, burda durup bana taleplerini sıralamaya hakkın yok. Open Subtitles لذا ليس لديكِ الحقّ أن تقحمي نفسكِ هنا وتقومي بعمل طلبات
    Ayrıca bu konuda da bir fikir sahibi olma hakkın yok. Open Subtitles والذي ليس لك حقّ أن يكون لك رأي بالموضوع أيضاً
    Yaptığım şeylerin utanç verici olduğunu söylemeye hiç mi hiç hakkın yok. Open Subtitles انه ليس مسموح لك على الاطلاق ان تقول انني اسبب الحرج
    Hayır, şu an kendin için üzülmeye hakkın yok. Open Subtitles كلا، ليس مسموحاً لك الشعور بالأسى على نفسك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more