Nakliye subayı bir taburun ihtiyaçlarını karşılıyorsa komutanına danışma hakkına sahiptir. | Open Subtitles | ضابط النقل لديه الحق لأستشارة الضابط المسؤول للكتيبة التي هو يمولها |
Kiracı istenmeyen konukları reddetme hakkına sahiptir. | Open Subtitles | المستأجر لديه الحق لرفض الزيارات الغير مرغوب بها |
Her kişi ister sıradan biri olsun, ister soylu adil bir şekilde yargılanma hakkına sahiptir. | Open Subtitles | كل رجل, مهما كانَ متواضع ونبيل لديه الحق في أن يتم الحكم عليه فقط من قبل أقرانه |
Savunma sadece bir tanık çağırdığı için, ki bu mahkumdu, son olarak dinlenme hakkına sahiptir. | Open Subtitles | بما أن الدفاع قد قام باستدعاء شاهد واحد و هو السجين فاٍن له الحق أن يتحدث أخيرا |
Devletin tıbbi olanaklarına güvenmekle birlikte Bay Soprano karşılayabileceği en iyi tıbbi bakımı alma hakkına sahiptir. | Open Subtitles | مع كامل احترامي الى مستشفيات الولايه هنا بحالته السيد سبرانوس له الحق بمتابعة حالته من افضل المستشفيات هنا |
Bölge muhafızları uygun gördükleri her yeri arama hakkına sahiptir. Önceden bir uyarı ya da kısıtlama olmaksızın... | Open Subtitles | الحرس الوطني له صلاحية الدخول لأي مكان يراه مناسباً بدون اشعار أو قيود |
Mevcut sahibi malını savunma hakkına sahiptir.. | Open Subtitles | المالك الأول لديه الحق في الدفاع عن ممتلكاته |
Diğer yandan, her vatandaş ayrımcılığa maruz kalmama hakkına sahiptir. | Open Subtitles | و من ناحية أخرى ؛ كل مواطن لديه الحق على عدم التعرض للتمييز |
Tabi ki açık.Her Amerikan vatandaşı duvarlarında bir çift ayı kolu tutma... hakkına sahiptir. | Open Subtitles | كل أمريكي لديه الحق لتعليق ذراعي دب على حائطهم "تلاعب لغوي" |
Ben, söylüyorum o bilmek hakkına sahiptir. | Open Subtitles | أنا أقول لك ، أنه لديه الحق ليعرف هذا |
Tabi ki açık.Her Amerikan vatandaşı duvarlarında bir çift ayı kolu tutma... hakkına sahiptir. | Open Subtitles | كل أمريكي لديه الحق لتعليق ذراعي دب على حائطهم "تلاعب لغوي" |
Her insan istiyorsa, engelsiz bir hayat yaşama hakkına sahiptir. Aşırı depresyon olmayan bir hayat yaşama hakkına; görme engelli ise sevdiğini görme hakkına; veya uzuv felci veya uzuv kaybı durumunda yürüme veya dans etme hakkına. | TED | كل شخص لديه الحق بأن يعيش حياة خالية من الإعاقة إذا اختار ذلك حقه بأن يعيش حياة خالية من الإكتئاب حقه أن يرى شخصاً يحبه دون أن يشعر بأي فرق أو حقه بأن يمشي أو يرقص بالرغم من شلل طرف ما أو فقدناه بالكامل |
Herkes kendi ismini temizleme hakkına sahiptir. | Open Subtitles | الشخص يستحق ان يكون له الحق بتبرئة أسمه الخاص |
Evlilik ayrıcalığı işin içine girince davacı evliliğin geçerliliğini sorgulama hakkına sahiptir. | Open Subtitles | عندما يكون امتياز الزوجية عليه طعن في الوقت الحالي المحامي له الحق لتحدي صلاحية الزواج |
Tanıklık yapacağı ve yaptığı herhangi bir testin raporu bize önceden bildirilmedi, ve savunma, karşı sorgulamaya hazırlanmak için, ifade verecek her tanığı, özellikle de bilimsel delil sunan bilirkişileri önceden bilme hakkına sahiptir, ve savunmaya, raporların bir başka uzmanca incelenmesi fırsatı tanınmalıdır ki | Open Subtitles | لم تردني أية معلومات عن شهادته كما أني لا أعرف نشاطاته والدفاع له الحق بإخطار مسبق لأي شاهد سيشهد ولا سيما أولئك الشهود ذوي الخبرات العلمية كي نتمكن من فحص سجلاتهم |
Gezegen boş kaldıktan sonra, Pandora'nın uydusu, kendi bölgesi gibi ...devam etme hakkına sahiptir. | Open Subtitles | بما ان الكوكب غير مسكون فأن قمر "بانتورا" له الحق فى الاستمرار فى حمايته |
Her vatandaş kendisini kanunsuzluğa karşı koruma hakkına sahiptir. | Open Subtitles | كل مدني له الحق لحماية نفسه من الإضطهاد |
Bölge muhafızları uygun gördükleri her yeri arama hakkına sahiptir. Önceden bir uyarı ya da kısıtlama olmaksızın... | Open Subtitles | الحرس الوطني له صلاحية الدخول لأي مكان يراه مناسباً بدون اشعار أو قيود |