Şimdi, insanlar ve şempanzelerin davranışlarının farklı olması bize beyin evrimi hakkında birçok şey anlatabilir. | TED | فكيف البشر والشمبانزي تتصرف بشكل مختلف قد تخبرنا الكثير عن تطور الدماغ. |
Kokularına bakarak insanlar hakkında birçok şey söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تعرف الكثير عن الناس من الرائحة التي يبدون عليها |
Tanrı'ya hizmet ederken, erkekler hakkında birçok şey öğrenebilirsiniz. | Open Subtitles | حقا انت تستطيع ان تتعلم الكثير عن الاولاد عندما تصبح اللورد. |
Ama bu kişi atlar hakkında birçok şey biliyor. Kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | هذه الجميلة تعلم الكثير عن الخيول من كلن ليعلم |
Bu çocuklar hakkında birçok şey bilmiyorum. Buraya gelmem yasaktı, babaları beni pek sevmezdi. | Open Subtitles | بالواقع لا أعرف الكثير عن هؤلاء الأطفال فأنا لم أزرهم كثيراً , والدهم لم يرغب بهذا |
Şimdi, ellerindeki çizgilerden yola çıkarak bir insan hakkında birçok şey söyleyebilirsin. | Open Subtitles | الأن, يمكنك معرف الكثير عن الشخص من الخطوط في يده. |
Şimdi, ellerindeki çizgilerden yola çıkarak bir insan hakkında birçok şey söyleyebilirsin. | Open Subtitles | الأن, يمكنك معرف الكثير عن الشخص من الخطوط في يده. |
Chris, seks hakkında birçok şey bilirim. | Open Subtitles | كريس , أنا أعرف الكثير عن الجنس |
Biliyorsun, bir sürü çift ile beraber çalışırım ve şey karar verme aşamasında evlilikleri hakkında birçok şey anlayabilirim. | Open Subtitles | كما ترى، أنا أعمل مع الكثير من الأزواج، و،... يمكنكِ معرفة الكثير عن الزواج |
- Birçok insan hakkında birçok şey söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني قول الكثير عن الكثير من الناس |
Mağara ayıları hakkında birçok şey anlıyoruz. | Open Subtitles | نحن نفهم الكثير عن دببة الكهوف حفريتهم |
Bilim, bilim evrenin uzak ufukları hakkında birçok şey bilmemizi sağlarken aynı anda hem çok büyük bir öneme sahip ve bize çok uzak olan, fakat aynı zamanda çok daha yakın ve bizimle çok daha yakından ilgili pek anlamadığımız birçok şey var. | TED | العلم، لقد مكننا العلم من معرفة الكثير عن الأماكن البعيدة في الكون، الأمر الذي هو مهم جداً و بعيد جداً، إلّا أنه في الوقت نفسه هناك أمور أكثر قرباً بكثير، و أكثر ارتباطاً مباشرة بنا، و لا نفهم الكثير عنها. |
Bireysel ekip üyelerinin bunun gibi bir durumla nasıl başa çıktığı hakkında birçok şey öğrendim, ekibi nasıl üretken ve mutlu tutabilirsin, mesela, onlara bir parça özerklik vermek bunun için iyi bir numara ve gerçekten, liderlik hakkında çok fazla şey öğrendim, çünkü ekip şefiydim. | TED | تعلمتُ الكثير عن كيف لأعضاء الطاقم أن يتغلبوا فعلًا على وضع كهذا؛ كيف يمكنك أن تبقي الطاقم منتجًا وسعيدًا، مثلًا، أن تعطيهم قدرًا كبيرًا من الاستقلال هو وسيلة جيدة لفعل ذلك؛ وبصدق، تعلمت الكثير عن القيادة، لأنني كنت قائد الطاقم. |
Tüm bu kadınlar hakkında birçok şey biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الكثير عن هؤلاء النسوة |
Gina ile olan bu seanslar boyunca kendim ve senin hakkında birçok şey öğrendim. | Open Subtitles | (خلال هذه الجلسات مع (جينا بدأت أتعلم الكثير ...عن ذاتي |