Ahbap, onu bilemem ama, pembe limonata hakkında düşünmeden duramıyorum. | Open Subtitles | يا رفيقة, لا أعلم, أنا فقط لا يمكنني التوقّف عن التفكير بشراب الليمون الوردي. |
Olanlar hakkında düşünmeden duramıyorum, dostum. | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف عن التفكير بالأمر يا رجل |
Sadece yaptığım her şey, nereye gidersem gideyim, Onun hakkında düşünmeden duramıyorum. | Open Subtitles | كل شيء اقوم به ...حيثما اذهب لا استطيع التوقف عن التفكير به |
Bilmiyorum. Roger hakkında düşünmeden edemiyorum? | Open Subtitles | لا أعرف لماذا و لكننى لا أستطيع التوقف عن التفكير به |
Her şeyi sen ve Tanrı için yaptım. Dostum, kız kardeşin hakkında düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لقد فعلتها لأجلك أنت و الإله يا صديقي , لا أستطيع التوقف عن التفكير بأختك |
Sadece Dean Rutledge hakkında düşünmeden duramıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا يمكنني التوقف عن التفكير بالعميدة روتلدج |
Ve dudakların, şunlara bir bak dudakların hakkında düşünmeden duramıyorsun. | Open Subtitles | وشفتاك.. أنظري إليهما ولا يمكنك التوقف عن التفكير فيهما |
Geçen gece hakkında düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف عن التفكير بالليلة الماضية |
Onu adil ve düzgünce kazandın biliyorum ama bu muhteşem yaratık hakkında düşünmeden duramıyorum | Open Subtitles | أعلم بأنك فزت بها بعدل لكن لا أتوقف عن التفكير بتلك المخلوق المذهل |
Zavallı ailesi hakkında düşünmeden duramıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف عن التفكير فى والديها الحزانى |
Dokuz numaralı kurban hakkında düşünmeden edemiyorsun. | Open Subtitles | لا يُمكنك الكف عن التفكير حيال الضحية التاسعة |
Ne söylediği hakkında düşünmeden duramıyordum. | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف عن التفكير فيما قال. |
Biliyorum, kulağa çılgınca geliyor ama arabayla uzaklaştığında senin hakkında düşünmeden yapamadım, bu yüzden... | Open Subtitles | أعرف أن هذا قد يبدو جنونياً. لكنني لم استطيع التوقف عن التفكير بك وأنا اقود مبتعداً, لذا... |
Biliyor musun, Piper söylediklerini hakkında düşünmeden duramıyorum, ve kendimi merak, | Open Subtitles | أتعلم ، لا يمكنني أن أتوقف (عن التفكير بما قالت (بايبر و أتساءل بنفسي |
Aslında, Joy da kendi hakkında düşünmeden duramıyordu. | Open Subtitles | المشكلة أيضاً، أن (جوي) لم تستطع التوقف عن التفكير في (جوي) أيضاً |
Bunun hakkında düşünmeden duramadım. | Open Subtitles | لم أستطع التوقف عن التفكير بك |
Siegel hakkında düşünmeden duramıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف (عن التفكير بـ (سيغل |