Hiçbir fikrim yok. Yani, Sör Montague Paris'in yargısı hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | لا اعرف, ولكنى سمعت السير مونتيجيو يتحدث عن العدالة فى باريس |
İngiltere'deki Haberleşme Veri Yasa Tasarısı kanunu hakkında konuşuyordu, kesinlikle acımasız bir kanun. | TED | كان يتحدث عن القانون البريطانى .. مشروع قانون بيانات الاتصالات ، جزئية شائنة من التشريع. |
Tim, bir talk show turnesindeydi ve benim makalem hakkında konuşuyordu. | TED | وكان يقدم حديث دائرة العرض. وكان يتحدث عن كتاباتي. |
Evet tabi ki konuşur. Daha önce coğrafya hakkında konuşuyordu.. | Open Subtitles | ياه بالطبع كانت فى الأول تتكلم عن الجغرافيا |
O durmadan... Durmadan o iki çocuk hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | بقت, أنها بقت تتكلم عن أثنيت من الصبية |
Belkide diğer kişilikleri hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | ربما كان يتحدث حول شخصيات آخرى له |
... ortadaolmayantablolar hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | كان يتحدث عن اللوحات الفنية رغم أنه لميكن هناك أياً منها حولنا |
Şu an olan bütçe kesintileri hakkında konuşuyordu. Yönetim hiçbir şey için para vermiyormuş. | Open Subtitles | أنه يتحدث عن الميزانيات المحدودة داخل الحدود |
Ama, o çocuk hakkında konuşuyordu, belki tekrar yetimhaneye gitmiş olabilir. | Open Subtitles | لكنه ظل يتحدث عن الطفل فربما عاد إلى الملجأ |
Senatörün biri ulusal birlik hakkında konuşuyordu filan. | Open Subtitles | عضو ما من مجلس الشيوخ يتحدث عن الوحدة الوطنية |
Bugün öğlen, herkes bunun hakkında konuşuyordu. Ve şu 911 kasetleri tekrar tekrar dinlediler. Biliyorum. | Open Subtitles | وقت الغداء اليوم، الجميع كان يتحدث عن ذلك وكانوا يعيدون تسجيلات الإتصال بالطوارئ مراتٌ عديده. |
Oğlum hakkında konuşuyordu. Ben de eldivenlerimi çıkarıyordum. | Open Subtitles | كان يتحدث عن إبني وكنت أخلع قفازيّ |
Fakat Turing bu sorunu dünyaya indirdi, çünkü makineler hakkında konuşuyordu, yani makinelerin durup durmayacağı hakkında... | Open Subtitles | لكن جعلها "تورينغ" عملية، لأنه يتحدث عن الآلات، ويتحدث إن كانت ستتعثر الآلة أم لا. |
Hayır, kız arkadaşı Emily Krueger hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | لا لقد كان يتحدث عن صديقته ايميلي كروجر |
Eminim Yunanlılar hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنه كان يتحدث عن الإغريق |
Bara gittiğimde herkes senin hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | ذهبت إلى الحنه في وقت سابق ... كان الكل يتحدث عن |
Çok küçük kesiklerle apandistimi temizleyecekti ve bana iyileşmem için ümit etmek hakkında ve neler olacağı hakkında konuşuyordu. | TED | و سيقوم بإزالة الزائدة الدودية عبر تلك الفتحات الصغيرة وكان يتحدث عن الاعراض اللتي يجب ان اتوقعها لفترة النقاهة وماذا سيحدث , |
Martin Luther King hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | كان يتحدث عن مارتن لوثر كينج |
Neden Spencer Maggie hakkında konuşuyordu? | Open Subtitles | لماذا سنبسر كانت تتكلم عن ماجي ؟ |
Durmadan o iki çocuk hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | تتكلم عن أثنين من الصبية |
"Yaşasın!" Bütün köy Burthew hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | (و كل القريه كانت تتكلم عن (بيرث |
Sürekli senin hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | لم يكن يتحدث حول أمر آخر أبداً |