Kadınlar hakkında pek bir şey bilmem ama onları kızdırdığım zaman anlarım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف الكثير عن المرأة، ولكن أنا أعلم أنني مستاء لهم. |
Ama daha iyi bir nedeni var. Cadılar bayramı hakkında pek bir şey bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | لكن هناك سببًا أفضل، إنّك لا تعرف الكثير عن عيد الهالوين |
Biriyle çıkmak hakkında pek bir şey bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أوو، لا تعرفين الكثير عن المواعدة،، أليس كذلك؟ ؟ |
Evlilik hakkında pek bir şey bilmem ama o kadar da kötü bir şeymiş gibi gelmiyor bana. | Open Subtitles | حسناً , لا أعرف الكثير حول الزواج لكن لا يبدو سيئاً تماماً لي |
Onun hakkında pek bir şey hatırlamasam da, o tekneyi unutmadım. | Open Subtitles | انا في الحقيقة لا اتذكر الكثير عنه مع ذلك لكنني فقط اتذكر ذلك القارب |
Konu hakkında pek bir şey bilmiyorum ama acaba aletin maruz kaldığı yüksek derece sıcaklıktan dolayı bir hata olmuş olabilir mi? | Open Subtitles | لا أعرف الكثير عنها لكن أتسائل هل يمكن تعرض هذا لحرارة عالية من النار والتسبب بخطأ |
Aslında, NSS'in benden beklediği sadakat hakkında pek bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | بصراحة أنا لا أعرف الكثير عن الولاء الذي تطلبه منظمة الأمن القومي |
Güzel bir dergi gibi duruyor ama odunlar hakkında pek bir şey bilmem ben. | Open Subtitles | يبدو باردا ، لكنني لا أعرف الكثير عن الخشب. |
Ancak uzunca bir süredir, galaksiler hakkında pek bir şey bilmiyorduk. Sadece bir yüzyıl önce her şeyin sadece Samanyolu'ndan ibaret olduğunu düşünüyorduk. | Open Subtitles | لكن لمدة طويله لم نكن نعلم الكثير عن المجرات |
Sizin de kadınlar hakkında pek bir şey bilmediğiniz belli. | Open Subtitles | وأنت من الواضح أنك لا تعرف الكثير عن المرأة |
- Belki edebilirim. Yakamoz hakkında pek bir şey bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لعلّي أستطيع فأنتِ لا تعرفين الكثير عن الهامسة |
Sürüngenler hakkında pek bir şey bilmiyorum ama onda yanlış olan bir şey var. | Open Subtitles | لا أعرف الكثير عن الزواحف لكن يبدو هناك مشكلة به |
Ama tahminimce kalem hakkında pek bir şey bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لكنّي لا أظنّك تفقه الكثير عن الريشة، أليس كذلك؟ |
Bilgisayarlar hakkında pek bir şey bilmiyorsun değil mi? | Open Subtitles | لا تعرفين الكثير عن الكمبيوتر اليس كذلك؟ |
Biz çıkarken seks hakkında pek bir şey bilmiyor gibiydin. | Open Subtitles | أنت ألم وأبوس]؛ ر knowtoo الكثير عن الجنس عندما كنا يرجع تاريخها. |
-Ama Blink hakkında pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف الكثير عن مخرد بلنك |
Gerçekten, bu kız hakkında pek bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | حقاً، أنا لا أعرف الكثير عن هذه الفتاة |
Evet, tabi. Ben sadece futbol hakkında pek bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | و لكني لا أعرف الكثير عن كرة القدم |
Bak ilişkiler hakkında pek bir şey bilmem. | Open Subtitles | اسمعي لا أعرف الكثير حول العلاقات |
Raina'nın değişimi hakkında pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعلم الكثير حول عملية تحول ( راينا ) . |
Son olarak Emektar Şef. Onun hakkında pek bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | و أخيراً القائد الأول و لا أستطيع قول الكثير عنه |
Son olarak Emektar Şef. Onun hakkında pek bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | و أخيراً القائد الأول و لا أستطيع قول الكثير عنه |
Kadın şüpheli hakkında pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | الأُنثى المُشتبه بها لا نعلم الكثير عنها |