"hakkındaki gerçekleri" - Translation from Turkish to Arabic

• الحقيقة عن
• الحقيقة حول
• الحقيقة بشأن
• بالحقيقة عن
• الحقيقة عنك
• حقيقة ما

Bu konser hakkındaki gerçekleri anlatmanı istiyorum. Süper optimist, çarpıtılmış versiyonunu değil.
أريدكِ أن تخبريني الحقيقة عن هذه الحفلة، لا أوهامكِ الإيجابيّة الخارقة بشأنها.

Bir dakika. Trevelyan hakkındaki gerçekleri bilmek istiyorum.
فقط انتظرى, انا اريد ان اعرف الحقيقة عن تريفيليان

Geçmişim hakkındaki gerçekleri bilseydin yine de seni eğitmemi ister miydin?
إذا كنت تعرف الحقيقة عن حياتي الماضية فلما طلبت مني أن أدربك؟

Her biri hakkındaki gerçekleri.
الحقيقة. فقط الحقيقة حول كُلّ واحد منهم.

Lise hakkındaki gerçekleri öğrenmek mi istiyorsunuz?
أنت تريد ان تعرف الحقيقة حول المدرسة الثانوية

Sonunda, belki, ailen hakkındaki gerçekleri öğrenebilirsin.
في النهاية ، ربما تكتشفين الحقيقة بشأن والديكِ،

Babam artık müzik dahi dinleyemezken, kendi hakkındaki gerçekleri söylemektense bizim hakkımızda yalan söylemişsin.
و أبّي لم يعد قادر حتى على الإستماع للموسيقى لقد كذبتِ بشأننا بدلاً من أن تخبريهم بالحقيقة عن نفسكِ

Kendini temize çıkarman için tek şansın var o da kızına yardım etmek, lütfen kendin hakkındaki gerçekleri ona anlatın ki onun Todd ile ilgili gerçekleri kavraması kolay olsun
لديك فرصة واحدة لتكفر عن ذنبك بان تساعد ابنتك. ارجوك اخبرها الحقيقة عنك

Annem hakkındaki gerçekleri bize anlatmadığı için babanı affedemem, ama bir an bile olsa, madem onu gerçekten mesut etmiş...
أنا لا يمكن أن أسامح والدك لعدم إخبارنا الحقيقة عن أمي، ولكن اذا كان فعلا يجعلها سعيدة،

Annene Mikhail hakkındaki gerçekleri söyleyeceğim.
ساقول لوالدتك الحقيقة عن ميخائيل

3 fondip, sonra sana bildiği her şey hakkındaki gerçekleri anlatır.
ثلاث مرات و ستقول لكى الحقيقة عن أى شىء

hakkındaki gerçekleri duymayı sevmiyorsun diye...
...وفقط لأنك لا تحب أن تسمع الحقيقة عن نفسك

Babam hakkındaki gerçekleri niye söylemedin bana?
لماذا لم تخبريني الحقيقة عن أبي

- Geçmişim hakkındaki gerçekleri... - ...öğrenmek istiyorum.
أترى , أريد أن أعرف الحقيقة عن ماضيي

- Geçmişim hakkındaki gerçekleri... - ...öğrenmek istiyorum.
ترى، أريد أن أعرف الحقيقة حول ماضي انا

Tara da bana, Cassie Flood hakkındaki gerçekleri anlatıyordu.
كانت (تارا) تُخبرني للتو الحقيقة حول (كاسي فلود).

Babası hakkındaki gerçekleri bilmeyi hak ediyor.
-هي تستحق معرفة الحقيقة حول والدها .

Bu kitap Nainsanlar hakkındaki gerçekleri öğrenmemi sağladı.
هذا الكتاب فتح عيني على الحقيقة بشأن اللابشر

Eğer kitabınız Luthorcorp hakkındaki gerçekleri ortaya dökecekse, bir parçası olmak istiyorum.
إذا كان كتابك سيعرض الحقيقة بشأن (لوثر كورب)، فأريد أن أكون جزءاً منه

Filmler ve Trudy hakkındaki gerçekleri istiyorsun.
أردتِ الحقيقة بشأن الأفلام، بشأن (ترودي).

Evet, gerçek arkadaşlar bize, ...kendimiz hakkındaki gerçekleri anlatanlardır.
نعم الأصدقاء الجيدون هم الذين يخبروننا بالحقيقة عن أنفسنا

Sen benim hakkımda yalan söylemeyi bırak ben de senin hakkındaki gerçekleri söylemeyeyim.
كُف عن قول الأكاذيب عني وسأتوقف عن قول الحقيقة عنك

Kardeşiniz hakkındaki gerçekleri öğrenmek istiyoruz. Lütfen.
نحن نحاول معرفة حقيقة ما حصل فعلاً لشقيقك فحسب من فضلك