Konunun hatırına haklı olduğunu varsayalım. | Open Subtitles | إنها فقط مجرد نظريه و لكن من أجل إكمال الجدال لنقل أنك محق |
Evet, haklı olduğunu düşünüyorum. Beklenen herşeyi yaptın. | Open Subtitles | أفترض أنك على حق لقد فعلت كل شئ كان لا يمكن توقعه |
Tüm hayatımı onun haklı olduğunu bilerek ve kafayı yemiş biri olduğunu düşünerek yaşadım. | Open Subtitles | طيلة حياتي كنت أعرف أنها محقة و أتظاهر بأنها مجنونة |
Aslında, Çin sosyal medyasında tamamen eleştirildi ama haklı olduğunu düşünüyorum. | TED | في الحقيقة، تعرض للانتقادات في وسائل الإعلام الصينية، لكني أعتقد أنه على حق. |
Ona haklı olduğunu söyle ama bu onun kadar benim de suçum. | Open Subtitles | قولي له أنه محق لكنها غلطتي بقدر ما هي غلطته |
Son vakasında haklı olduğunu söylemenin ona yardım etmekle bir alakası yok. | Open Subtitles | إخباره أنه كان على حق في الحالة الأخيرة لن يساعده في شئ |
haklı olduğunu biliyorum. Haklısın, bir şeyler yapmaya başlamam lazım. | Open Subtitles | أعلم أنكِ محقة ، أنتِ محقة عليّ البدأ بفعل الأشياء |
Filmim hakkında haklı olduğunu düşünüyorum ve sizden daha iyi hale getirmemde yardımcı olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك محق بشأن فيلمي وأريدك أن تساعدني على تحسينه |
Aslında ne söylediğini düşündüm ve aynaya baktığında senin haklı olduğunu anladım. | Open Subtitles | في الواقع، لقد فكرت فيما قلته، و... ونظرت للمرآة، ووجدت أنك محق. |
haklı olduğunu söylemiyorum ama görevin gerçeklerini bilmeyi hak ediyorlar. | Open Subtitles | أنا لا أقول أنك محق و لكنهم يستحقون معرفة حقائق المهمة |
haklı olduğunu farzedelim. Aslına bakarsan, haklısın. | Open Subtitles | لنفترض أنك على حق في واقع الأمر ، أنتِ كذلك |
Çok tehlikeli demiştin. David, haklı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد قلت أنها خطيره جدا,دايفيد أنا أعتقد أنك على حق |
Bütün hayatımı onun haklı olduğunu bilerek ama onun aklını kaçırdığını düşünür rolü yaparak geçirdim. | Open Subtitles | طيلة حياتي كنت أعرف أنها محقة و أتظاهر بأنها مجنونة |
haklı olduğunu biliyorsun bunun iyi olduğunu düşünüyorum biz özgür olabilir ve temiz bir geçmiş yapabiliriz. | Open Subtitles | أتعلمين , أنها محقة أقصد , أنهُ لكان من اللطيف أن نفكر في المضي قدماُ بحرٌيه ,ونمسح ذكرى الماضي |
Onun haklı olduğunu düşünmüyorsun öyle değil mi, Şapşal olduğunu yani? | Open Subtitles | أنت لا تعتقد أنه على حق أنك أبله، أليس كذلك؟ |
Senaryo konusunda haklı olduğunu biliyorsunuz, değil mi efendim. | Open Subtitles | أنت تدرك أنه محق بشأن السيناريو, سيدي |
Son vakasında haklı olduğunu söylemenin ona yardım etmekle bir alakası yok. | Open Subtitles | إخباره أنه كان على حق في الحالة الأخيرة لن يساعده في شئ |
Bana neden hep haklı olduğumu düşündüğümü sormuştun. Ben de senin haklı olduğunu anladım. | Open Subtitles | سألتني مرة لماذا أظن نفسي محقاً دائماً و أدركت أنكِ محقة |
Tanya, annene haklı olduğunu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | تانيا، هل يمكن أن إخبار والدتك أنها على حق. |
Senin haklı olduğunu biliyorum, ama... durumun değişeceğini sanmıyorum... | Open Subtitles | وأعرف أنك محقة لكن ما حدث حسب إعتقادي لن يغير الوضع |
Hallie onun haklı olduğunu düşünüyor. Dinlesen iyi edersin. O bir avukat. | Open Subtitles | هيلي تعتقد انه محق الافضل لك ان تستمع له انه محامي |
Şu şeyi bir saniyeliğine durdursana çünkü sana muhtemelen haklı olduğunu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً , فقط ...تمهل لثانية لاني اريد ان اخبرك انه من المحتمل انك محق |
O zaman sen nasıl daima haklı olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | كيف تظن نفسك محقاً دائماً إذاً؟ |
Hani bana "insanı arkadan bıçaklayan kaltağın tekisin" diyordun ya... ne kadar haklı olduğunu tahmin bile edemezsin. | Open Subtitles | كل ذلك الوقت الذي قلتي بأني كنت اطعنك من الخلف ياعاهره ليس لديك اي فكرة انك على حق |
Ve bugün ona haklı olduğunu kanıtlamak gerçekten çok iyi geldi. | Open Subtitles | واليوم كان رائعاً جداً لأنني أثبتُ لها بأنها محقة |
Sana haklı olduğunu söylemek istedim. | Open Subtitles | كنت أريد أن أخبركِ بأنّكِ كنتِ محقة |