Çin ekonomik olarak kalkındı, fakat insan hakları ve çevre konularında pek ilerleyemedi. | TED | ازدهرت الصين اقتصاديا، ولكن لم تُحرز تقدّما على مستوى حقوق الإنسان والقضايا البيئيّة. |
Bu adamın telefonunu almamız yanlış bir şey, çünkü o bir birey, onun kişisel hakları ve bir itibarı var, ve biz bunlara öylece müdahale edemeyiz. | TED | و من الخطأ أن نأخذ منه هاتفه ، لأنه إنسان و لديه حقوق و كرامة ، وليس لنا الحق في التدخل في خصوصياته. |
1960'larda Sivil Haklar Hareketi kadın hakları, çocuk hakları, eşcinsel hakları ve hatta hayvan hakları hareketlerine ilham verdi. | TED | في 1960 حركة الحقوق المدنية ألهمت العديد من حركات حقوق المرأة وحقوق الطفل وحقوق المثلين وأيضًا حقوق الحيوانات. |
Ve hâlâ kadın hakları ve dinin birbirini dışlayan şeyler olmadığına güçlü bir şekilde inanıyorum. | TED | وبقيت مؤمنة قوية بأن حقوق المرأة والدين لا يتعارضان. |
Dengeleyiciler arasında hayvan hakları ve çevre aktivistleri de var, Daniel McGowan gibi. | TED | يشمل إحداث هذا التوازن حقوق الحيوان والناشطين في مجال البيئة على غرار دانيال ماكغوان. |
Azınlık hakları, kadın hakları ve LGTB hareketi konularında sesimi hep yükselttim ve pek çok şey yazdım. | TED | لطالما تحدثت بصخب وكتبت كثيرًا عن حقوق الأقليات، وحقوق المرأة، وحقوق مجتمع الميم. |
Güvenlik, terörizm, insan hakları ve kalkınma sorunlarını ele alalım: yalnız başına Afrika'da çözülemezler; ya da yalnız başına Amerika ya da Avrupa tarafından çözülemezler. | TED | خذ مشاكل الأمن والإرهاب و، على السواء، مشكلة حقوق الإنسان والتنمية: لا يمكن حلهما بواسطة أفريقيا لوحدها. لا يمكن حلهما بواسطة أمريكا أو أوروبا لوحدهما. |
Dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde yaşanan insan hakları ve güvenlik sorunlarını ele alalım. | TED | نأخذ مشكلة حقوق الإنسان و مشاكل الأمن في عديد من البلدان حول العالم. |
Gördüğümüz telif hakları ve patent fikrinin yozlaşmasıdır. | TED | و ما نراه هو فساد كلي للفكرة و براءة الإختراع و حقوق النشر |
Bildiğiniz gibi, kadın hakları ve cinslerin eşitliği konusunda... uzlaşmaz bir tavır takınmakta biraz acele ettim. | Open Subtitles | كما تعرفين لقد دافعت بأخلاص و بكل تعصب و اصرار عن حقوق المرأة و المساواة |
Siz iklim değişikliği, insan hakları ve balinaların çükleri hakkında tartışırken, | Open Subtitles | كل ما تتحدثون عنه هي تغيرات الطقس و حقوق الإنسان و الحيتان |
Telif hakları ve ticari marka ile uğraşmak zorunda kalırsınız, patent alımları da var. | Open Subtitles | يمكنك التعامل مع حقوق التأليف والنشر والعلامات التجارية، وعليك أيضا التحقق من براءات الاختراع. |
Gwanghae kendi halkının hakları ve güvenliği için Ming Hanedanlığına karşı cephe aldı. | Open Subtitles | الملك "غوانغ هي" وقف ضد أسرة "مينغ" الحاكمة لأجل حقوق و سلامة شعبِه |
Bu davada çocuğun hakları ve mutluluğunun zarar göreceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أرى بأن حقوق الطفل أو الرعاية ستكون متحيزة في هذه القضية. |
Vatandaşlık hakları ve cinsel devrimin olmadığı bir dünya hayal etmek zor. | Open Subtitles | يصعب أن أتخيل عالماً بدون حقوق مدنية، ثورة جنسية |
Bir milyon imza kampanyasıyla Burma'daki kadınlar ülkelerin insan hakları ve demokrasi getirmek için birlikte çalışıyorlar | TED | حملة المليون توقيع للنساء فى بورما هلم نعمل معاً لتغيير حقوق الإنسان ، لتطبيق ديموقراطية فى هذا البلد . |
Dikkatleri, temel insan hakları ve demokrasi için mücadele eden İranlılara çekti. | TED | انها جلبت الكثير من الانتباه لجميع أولئك الإيرانيين الذين يقفون من أجل حقوق الإنسان الأساسية والنضال من أجل الديمقراطية. |
Dublin'e, yaşamak için evime döndüğümde 20'lerimde geçirdiğim uzun yolculuktan sonra insan hakları ve beraberlikle ilgili üniversitede eğitim aldım. Göçebe büyükannem gibi dünyayı dolaştım. | TED | عدتُ إلى بلدي لكي أعيش في دبلن بعد ملحمة حياتي التي حدثت في عشرينيّاتي، زيادة معلوماتي في المواضيع التي أهتم بها في حقوق الإنسان والمساواة في الجامعة، جائلةً العالم كجدتي الرحّالة. |
Ve bu demokrasilerin bir araya gelmesi ve birey hakları ve özgürlükler hakkında herkese ders verme tarzları -- bu sizin sinirinize dokunuyor. | TED | والطريقة التي تجمع وتربط بها هذه الديمقراطيات الجميع في ما يخص حقوق الفرد والحريات -- تشعرك بالانزعاج. |
En önemli şey insan hakları ve adalet kişilik hakları, özsaygısı ve saygınlığı. | Open Subtitles | حقوق الإنسان والقانون... حق إمتلاك الفرد وجهة نظر شخصية وكرامة |