Eminim harikadır. Çünkü haklarından mahrum kalmış bir göçmenin hizmet ettiği şımarık beyaz bir kıza yalan söylemek için hiçbir nedeni yok. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأنها جيدة لأن المهاجرين المحرومين من حقوقهم والذين يخدمون فتاة بيضاء مدللّة لن يكذبوا عليكِ |
Hükümetimiz bu adamları bir delik içine tıkıp haklarından mahrum ettiğinden dolayı hiçbiri bize yardımcı olamaz. | Open Subtitles | ولا يوجد منهم من يمكنه مساعدتنا لأن حكومتنا ألقت هؤلاء الأشخاص في حفرة و جردتهم من حقوقهم |
Günümüzde vatandaşlık hakları avukatları, Anayasal Haklar altında HYB'leri mahkemelerde zorluyor mahkumları süreç içindeki haklarından mahrum ettikleri için, onlara misilleme yaptıkları için, onların korunan siyasi ve dini söylemleri için. | TED | اليوم، يقوم محامي الحقوق المدنية بمساعدة من مركز الحقوق الدستورية بتحدي وحدة إدارة الاتصالات أمام المحكمة لتجريد السجناء من حقوقهم في الحصول على ضمان الحق والانتقام منهم بسبب خطاباتهم السياسية والدينية المحمية. |