"hal'ın" - Translation from Turkish to Arabic

    • هال
        
    Hal'ın otopsi raporlarının bir kopyasını alabilir miyim ? Open Subtitles هلّ بالإمكان أن أحصل على نسخة تشريح جثة هال أنتج؟
    Hal'ın nabzına nasıl baktığını hatırladım. Open Subtitles تَذكّرتُ كَمْ أَخذتَ نبض هال بَعْدَ أَنْ إنهارَ.
    Hepsi Hal'ın evcil hayvan dükkânından alınmış. Open Subtitles كل شيء اشتراه من متجر هال للحيوانات الأليفة
    Dur bir. Hal'ın evcil hayvan mağazasında yarım gün çalışıyor. Open Subtitles انتظر,انه يعمل بدوام جزئي في متجر هال للحيوانات الأليفة
    "Croatoan" Hal'ın herkesi daha güvenli bir yere aldığı anlamına geliyor. Open Subtitles الرسالة توضح ذلك هال لقد غادروا الى مكان اكثر امان
    Hal'ın toparlanmadan önce biraz erzak topladığından eminim. Open Subtitles لكنني متأكد بأن هال قد عثر على بعض الطعام قبل ان يعثروا عليه
    Hal'ın tam olarak hangi yöne doğru gittiğini biliyoruz. Open Subtitles حسنا لا تقلق نحن نعرف بالضبط. اين يتجه هال
    Hal'ın bugün saldırdığı sığınak, 30 mil ötedeydi, değil mi? Open Subtitles المعقل الذي هاجمه هال اليوم يقع على بعد 30 ميلا، أليس كذلك؟
    Hal'ın geçen ay getirdiği minivana ne oldu? Open Subtitles مالذي حصل للشاحنة الصغيرة التي جلبها هال الشهر المنصرم
    Hal'ın hayatını bir teori için riske atmam. Open Subtitles لن أترك هال يخاطر بحايته على نظرية
    Hal'ın koşu ayakkabılarını gördün mü? Open Subtitles هل رأيت احذية الركض الخاصة ب هال ؟
    Ben Andy. Hal'ın erkek arkadaşıyım. Open Subtitles انا أندي عشيق هال
    Ama bunu değiştirebilirsin. - Prens Hal'ın yaptığını yapmalısın. Open Subtitles لكن يمكنك تغييرها يكفيك تقليد الأمير (هال)
    Hal'ın yanında kal. Open Subtitles ابق مع هال سأراك قريباً
    Oh, ben Hal'ın işlerine hiç dikkat etmemiştim. Open Subtitles أنا لا أولي اهتمامًا بشؤون (هال) التجارية.
    Sadece Hal'ın Saint-Tropez'de işi vardı. Open Subtitles ما حدث أن (هال) كان لديّه بعض الأعمال في (سان تروبيه).
    Şey, seversen, Hal'ın daha iyi yardımcı olacağını düşünüyorum. Open Subtitles حسنًا، إذا رغبتم، أعتقد أن (هال) يمكنه أن يساعدكم على نحو أفضل.
    Keşke Hal'ın maçına gelebilseydin. Open Subtitles كنتُ اتمنى لو إنكَ أتيتَ "لمباراة "هال
    Hal'ın Taser'ı ile mükemmel bir şekilde uyuşuyor. Open Subtitles تطابق تماما نوع المسدسات الصاعقة التي يستخدمها (هال).
    Sweets ve Sparling güvenlik görevlisi Hal'ın Tesar'ıyla eşleşen bir konfeti buldu. Open Subtitles وجد (سويتز) و(سبارلينغ) قصاصات مسدس صاعق تطابق مسدس (هال) الحارس الأمني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more