"halısına" - Translation from Turkish to Arabic

    • سجادة
        
    • بسجادة
        
    • سجادةِ
        
    • سجادته
        
    Sahibinin beyaz halısına meyve suyu döküp az kalsın bebeğini öldürüyordu. Open Subtitles سكبت العصير على سجادة المالكة البيضاء و كدت أن أقتل ابنها.
    Deli doktorunun halısına her şeyi kustuğu yerde. Open Subtitles بينما كان يصب شجاعته على سجادة طبيب نفسي لعين
    Şaşırtıcı bir durum, yılın bu zamanında bir adamın halısına kan akıtıyorum. Open Subtitles ياله من أمر صادم, أن أنزف على سجادة رجل تافه في هذا الوقت من السنة.
    Michael'in halısına kimin ne yaptığını buldunuz mu bilemiyorum ama.. Open Subtitles لا أعلم إن كنتم عرفتم من فعل هذا بسجادة (مايكل) بعد
    Birisi Michael'in halısına çok kötü birşey yapmış. Open Subtitles هناك من فعل شيئاً سيئاً بسجادة (مايكل)
    Demek istediğim, Fraulein Elsa büyük ihtimal şu an cehennemde o Nazi kıçını, şeytanın halısına sürüyordur. Open Subtitles إنّ النقطةَ Fraulein إلسا من المحتمل في الجحيم الآن سَحْب عقبها النازي عبر سجادةِ الشيطانَ.
    Hatırlıyorum da bir keresinde halısına püro külü dökmüştüm. Open Subtitles انا اتذكر مرة اوقعت سيكارة على سجادته
    Bir adamın evine davetliysem, halısına işemek olmaz. Open Subtitles امشي في منزل الرجل، وأنا لست ستعمل شخ على سجادة له.
    Büyük annemin halısına basmayın! Open Subtitles إنزلْ من سجادةِ أُمِّي الكبيرةِ! هي لا تَحْبُّ أي شخص على السجادةِ!
    Beni mi? Tek yapabileceğim, halısına işemek. Open Subtitles لا يسعني حالياً سوى التبول على سجادته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more