"halanız" - Translation from Turkish to Arabic

• عمتك
• عمتكم
• عمتكما

Sadece halanız ısrar etti diye oraya gidiyor gibisiniz.
يبدو إنك . ذاهب إلي هناك فقط بسبب أن عمتك تصر علي هذا

Bütün sorumluluğu alıyorum. O sizin halanız değil, efendim.
إننى أتحمل المسؤولية ، تذكر أنها ليست عمتك يا سيدى

halanız evin içinde deneyimli bir paranormal hastaydı.
انظر , عمتك واجهت بعض الاضطرابات الخارقة للطبيعة حول المنزل

halanız 12 yıl önce adresini bir posta kutusu adresi olarak değişmiş.
الان, منذ 12 سنة عمتك غيرت عنوانها إلى صناديق بريد, إلخ

Dinleyin. Ben babanızın kardeşi gibiydim. Ben halanız sayılırım.
أستمعوا أنا مثل الأخت لأبيكم أى عمتكم

Çocuklar, halanız Robin hiç bir zaman bir sırıkla yüksek atlamacı olmadı,
"أولادي، عمتكما (روبِن) لم تصبح قافزة بالزانة ولكنها اصبحت صحفية شهيرة"

Geri döndüğümde kalacak yerim yoktu sonra halanız bana bu bekçilik işini önerdi.
لم اجد مكان عندما رجعت عمتك عرضت علي ان اعمل كخادم

Hank, Charlie, bu halanız Ruth. Haydi, merhaba deyin.
" تشارلي " ههذ عمتك " روث " هيا ألق التحية

Istırabından ne dediğini bilmiyor. Öbür tarafa göçmeden önce, size bir mesaj kaydetti halanız.
قبل ان تموت سجلت عمتك رسالة لكِ.

- halanız inanırdı ama.
عمتك اعتقدت أن المنزل كان مسكونًا

halanız da aynı şeyi yaptı.
عمتك صنعت نفس الشيء

Ginger halanız.
انهـا عمتك جينجر

- halanız fiyatlara yine zam yapmış.
عمتك رفعت الاسعار مرة اخرى

Jinny halanız, geçen ay bir başınaymış.
عمتك (جيني) كانت في حالة عزلة في الشهر الماضي

Şey, Axl halanız Betty'nin öldüğünü söyledi de.
.أكسل) قال أن عمتك (بيتي) توفت)

Büyük halanız Victoria.
أنها عمتك الكبيرة (فكتوريا).

- Gretchen halanız geldi.
- انها عمتكم غريتشن.

Bunu kimse bilmez hatta Kate halanız bile bilmez, ama... ilk senaryoyu aldığımda, yaptığım ilk şey bana hissettirdiği şeyleri çizmeye çalışmak olur.
أرسم. الآن، لا أحد يعرف هذا، ولا حتى عمتكما (كايت)، لكن ..