"hale geliyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يصبح
        
    • تصبح
        
    • أصبحت
        
    Ancak bu gitgide zorlaşıyor, çünkü şehirler pürüzsüz hale geliyor. TED لكن يصبح هذا الأمر صعبًا، لأن المدن بدأت تصبح ملساء.
    Eşitsizlik arttıkça ,doğal olarak daha fazla insan çaresiz hale geliyor. Open Subtitles وبسببإزديادعدم المساواة، بطبيعة الحال ، يصبح المزيد والمزيد من الناس يائسين
    Ve önemli olarak üremeyle tanışmamızın ardından genomla aktarılanlar dışında vücudumuzun geri kalanı harcanabilir hale geliyor. TED وأكثر أهمية من ذلك، مع دخول التكاثر الجنسي الذي يقوم بتمرير الجينات، فإن باقي الجسد يصبح مستهلكاً.
    ağsı bir yapıya bürünüyor, ve böylece, donuk olmanın tam aksine transparan hale geliyor. TED حيث تصبح بنيته شبكية وعليه يصبح شفافاً عوضاً عن ماهيته المبهمة
    Bu savaş, görkemli geçmişlerini hatırlamaları noktasında İranlılar için kritik hale geliyor, vaktiyle Irak'la savaşıp kazandıkları görkemli geçmişlerini. TED وقد أصبحت حاسمة للإيرانية لتذكر ماضيهم العظيم، ماضيهم العظيم حين حاربوا العراق وانتصروا.
    Ona verdiğimiz idrak aşırı derecede parlak ve canlı hale geliyor ve diğer her şey kararıyor. TED ووعينا بذلك الأمر الذي نوليه اهتمامنا يصبح ساطعاً للغاية وزاهياً وكل ما عداه يصبح مظلماً.
    Şunu belirtmeliyim ki bu, benim deneyimim çünkü herkes kendine özgü bir şekilde psikotik hale geliyor. TED أسارع الى القول و أضيف بأنها تجربتي، لأن الجميع يصبح مضطرب نفسياً بطريقته.
    Ve bunun sonuçlarını düşünürseniz, bu şeyden gizlenmek gittikçe zor hale geliyor, diğer şeylerin yanında çünkü sadece elektronik dövmeler değil, yüz tanıma da gerçekten iyiye gidiyor. TED و كما تفكر في عواقب ذلك، يصبح من الصعب اخفاء هذه الأشياء، من بين أمور أخرى، لأنه ليس فقط الاوشام الإلكترونية، ولكن التعرف على الوجه اصبح جيدا.
    Masanın başına oturduğunuzda, gerçek mekanlar, önemli hale geliyor. TED وكان ذلك لتعرف انه عندما تجلس حول الطاولة، الموقع الحقيقي للناس يصبح مهماً.
    Ona yapay zeka eklediğinizde olay daha ilginç bir hale geliyor. TED يصبح الأمر أكثر تشويقا عندما نعتمد الذكاء الاصطناعي.
    O zaman soru şu hale geliyor: Bu konuda tam olarak ne yapabiliriz? TED لذلك يصبح السؤال: ما الذي يمكننا فعله حيال ذلك؟
    Ve bundan dolayı gelenek daha önemli hale geliyor, daha az değil. TED وبالتالي التقاليد تصبح أكثر أهمية، ليس أقل أهمية.
    Bu da demektir ki, servet sadece seçilmiş bireylerden oluşmuş bir grubun elinde toplanmakla kalmıyor, ayrıca Amerikan rüyası, bizim gibi artan bir çoğunluk için giderek ulaşılamaz hale geliyor. TED وما يعنيه ذلك هو أن الثروة لم تصبح تتركز فقط بصورة متزايدة في أيدي مجموعة مختارة من الأفراد، ولكن الحلم الأمريكي أصبح بعيد المنال على نحو متزايد لغالبية متزايدة منا.
    O zaman da yapay zekâyla çalışma hilesi şu hale geliyor: Problemi nasıl düzenleyelim ki gerçekten istediğimizi yapsın? TED وبذلك تصبح خدعة العمل مع الذكاء الاصطناعي هي: كيف نقوم بتنصيب المشكلة كي يفعل ما نريد فعلياً؟
    Bunu bir kere kabul ettiğinde, diğer bütün bilgiler ve yetenekler, saçma ve anlamsız hale geliyor. Open Subtitles و لكن بمجرد اعترافك بأن كل المعارف و المهارات الأخرى تصبح تافهة و بلا معنى
    Yığın yeterince büyüdüğünde hepsi bir anda çeşitlendirilmiş hale geliyor. Open Subtitles عندما تصبح كبيرة بشكل كبير كل شئ يصبح متنوع
    Ve tüm bu saçmalıklar daha da gürültülü bir hale geliyor. Ne düşündüğümü bile duyamaz oluyorum. Open Subtitles وكأن كل هذه التفاهات تصبح كبيرة الى درجة أشعر أني لا أستطيع سماع نفسي أفكر
    Bir zamanlar hararetle karşı çıkılan sonuçları ölçme yöntemlerimiz, çok hızlı bir şekilde standart hale geliyor. TED وبعد أن انتِقَدِنَا بشدة، أصبحت منهجيتنا في تقييم النتائج اليوموبلمح البصر هي المعيار.
    Bu türdeki kolesterol seviyeleri doğal şekilde yüksek olan kişilere yakın hale geliyor. TED أصبحت مستوياتهم مماثلة لمستويات الأشخاص ذوي المستويات المرتفعة طبيعيًا من هذا النوع من الكوليسترول.
    Görevimiz uzadıkça tesis dışarıdaki yok olan dünyaya karşı daha korunmasız hale geliyor. Open Subtitles ، كلما أخدت المهمة وقتا أطول كلما أصبحت المنشأة غير حصينة ضد العالم الميت في الخارج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more