| Hales, böyle bir sürü evimiz olacak, ama asıl evimiz Tree Hill. | Open Subtitles | هيلز, سيكون لدينا كل الانواع من المنازل لكن تري هيل هي وطننا |
| Bildiğiniz gibi dünya 1700 yılına kadar Pappusçular ve Pappusçu olmayanlar olarak ikiye ayrılırdı ta ki 1999 yılında, Thomas Hales, Pappus ve arıların haklı olduğunu kanıtlayana kadar-- kullanılacak en iyi şekil altıgendi. Böylece bir teorem oldu, bal peteği teoremi, | TED | وإنقسم الناس بين مؤيدين و معارضين و مرت 1700 سنة بعد ذلك عندما قام توماس هيلز عام 1999 بإثبات أن المؤيدين والنحل على حق وإن الأفضل هو |
| Her zaman seni düşünüğümü biliyorsun, Hales. | Open Subtitles | تعرفين اني دائما افكر فيك يا هيلز |
| Senin adına sevindim, Hales. | Open Subtitles | حسناً, انا سعيد من اجلك يا هايلز |
| - Hales. Sevgilim Peyton'ı, tanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هايلز, تعرفين حبيبتي بايتون .. |
| Hales, endişen içi sağol ama, hamilesin ve final sınavlarımız var. | Open Subtitles | هايلي احبك لأنك تهتمين بالناس لكنك حامل ونحن لدينا اختبارات نهائية |
| Evet bir çok kez. Oğlumuza yalan söyleyemem Hales. | Open Subtitles | أجل,عديد من المرات (أنا لن أكذب على الفتى,(هيليز |
| Bak, ona sonsuza kadar bebek bakıcılığı yapamazsın Hales. | Open Subtitles | تعرفين, لايمكنك مجالسته الى الابد, هيلز |
| Bu evi almalıyız Hales. | Open Subtitles | علينا ان نحصل على المنزل, هيلز |
| Ne hoş. Haydi Hales. | Open Subtitles | رائع هيا , تعالي معي هيلز |
| Çocuk olan benim, Hales. | Open Subtitles | انا الفتى يا هيلز |
| O kadar acele etme, Hales. | Open Subtitles | ليس بهذه السرعة يا هيلز .. |
| Harika olacaksın Hales. | Open Subtitles | ستكونين رائعة يا هيلز |
| Gel konuş, Hales. Oyun oynamak istemiyorum. | Open Subtitles | فقط تحدثى مباشرة لى يا (هايلز) ، فأنا لا أريد أن ألعب ألاعيباً معك |
| Duke'a gidemezsin, Hales, ve gitmeni de istemiyorum. | Open Subtitles | (حسناً ، لا يمكنك أن تذهبى لجامعة "ديوك" يا (هايلز و أنا لا أريدك أن تفعلى ذلك |
| Ama ışıklar gelene dek burada sen, ben ve karanlıktan başka kimse olmayacak, Hales. | Open Subtitles | (فسأكون أنا و أنت و الظلام و حسب يا (هايلز |
| Hayır konu müzik değil, Hales. Geri kalanı. Seninde yanında... | Open Subtitles | (لا ، المشكلة ليست بالموسيقى يا (هايلز و لكن بما يتبعها |
| Hales, mesele o değil. | Open Subtitles | هايلز هذا ليس الامر |
| - Hales, ona da söyle. - Neyi? | Open Subtitles | هايلز , اخبرية ؟ |
| Ben olsam o defterleri hiç karıştırmazdım, Hales. | Open Subtitles | ؟ لست متأكد أني سأخبركم بهذا ,هايلي تفقدوا هذا, |
| Hales, yapma. Çocuğu ben de özlüyorum. | Open Subtitles | هايلي,هيا أنا أفتقد لأبني أيضاً |
| Hales, annen burda olamadığı için çok üzgünüm. | Open Subtitles | (هيليز) أنا متأسفة للغاية لأن أمك ليست هنا |
| Bunu söylediğim için üzgünüm Hales ama, böyle yaptıklarında da... olay gerçekten kötü sonuçlanacak. | Open Subtitles | أكرهـ أن ّقول ذلك ياهايلي, لكن عندما يقومون بذلك.. سينتهي أمرهـ بشكل سيء |