| Partinin halkla ilişkiler bölümünde çalışıyorum. Bir ara konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | انا في قسم العلاقات العامة هل بامكاننا اللقاء فيما بعد؟ |
| Bir halkla ilişkiler uzmanı ayarladım amacıma yardım etsin diye. | Open Subtitles | لقد استعنت بمتخصّصة في العلاقات العامة لمساعدتي في هذا الاتجاه |
| Bir halkla ilişkiler uzmanı ayarladım amacıma yardım etsin diye. | Open Subtitles | لقد استعنت بمتخصّصة في العلاقات العامة لمساعدتي في هذا الاتجاه |
| Kıdemli halkla ilişkiler subayınız olarak bunu hiç tavsiye etmem efendim. | Open Subtitles | ،سيدي، بصفتي مفوض الشؤون العامة لديك يجب أن أدافع بقوة ضد ذلك |
| Akıl hastalarını öldürmek halkla ilişkiler açısından hiç iyi olmaz. | Open Subtitles | قتل المختلين ليس مناسباً للعلاقات العامة |
| Bu tamamen harika bir halkla ilişkiler fikriydi. | TED | لقد كانت هذه فكرة رائعة لتوطيد العلاقات العامة. |
| Ordunun Halkla İlişkiler bölümünde bir kaç ay geçirmek,.. | Open Subtitles | أظن أن عدة شهور بعيداً عن الخدمة فى المخابرات.. ربما العمل فى العلاقات العامة |
| Bugüne kadarki en iyi halkla ilişkiler müdürümüzsün. Sağ olun Doktor. Buna çalışıyorum. | Open Subtitles | انت أحسن واحدة في العلاقات العامة جت هنا لكن أنا بشوفك هنا كل ليلة |
| Merhaba, ben Virginia Venit. Turnuvanın halkla ilişkiler sorumlusuyum. | Open Subtitles | انا فيرجينيا فينت، مديرة العلاقات العامة بالرابطة. |
| Bay Gilmore, Virginia Venit. Turnuvanın halkla ilişkiler uzmanıyım. | Open Subtitles | سيد جلمور، انا فيرجينيا فينت، مديرة العلاقات العامة بالرابطة. |
| Senin ve tuttuğun halkla ilişkiler şirketinin. | Open Subtitles | أنت و شركة العلاقات العامة التي استأجرتها. |
| Bütün bunları babanınki gibi güçlü kompleks bir şireketteki halkla ilişkiler işine neden değişsin ki? | Open Subtitles | لم لا يستبدل هذا بوظيقة في العلاقات العامة في إحدي الشركات كشركات والدك؟ |
| Walter halkla ilişkiler bölümünü yeniden düzenliyor ve yakın olduğu zeki birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | يعيد والتر تنظيم العلاقات العامة وهو بحاجة لشاب عبقري يضع فية كل ثقتة |
| Josephina, ben Samantha Jones, Samantha Jones Halkla İlişkiler'den. | Open Subtitles | جوزيفينا، أنا سامانثا جونز من سامانثا جونز العلاقات العامة. |
| Çünkü eğer hepimiz ölürsek, halkla ilişkiler firması her şeyi düzeltir. | Open Subtitles | لأنه إذا متنا كلنا، العلاقات العامة ستتولى الأمر |
| Halkla İlişkiler kabusu hakkında haklısın, ama belki düzeltebiliriz. | Open Subtitles | أنت محق بشأن كابوس العلاقات العامة لكن ربما يمكننا تحسين موقفنا |
| Kendisi bir nevi halkla ilişkiler süper kahramanı. | Open Subtitles | وهي أساسيا تعمل بشكل خارق في العلاقات العامة |
| Halkla İlişkiler de yayınlamış. Tamam mı? | Open Subtitles | و الشؤون العامة نشرتها,اتفقنا؟ |
| halkla ilişkiler müdürüm sorularınızı yanıtlayacak. | Open Subtitles | الرئيس الجديد للعلاقات العامة ستتولى الرد على كل الأسئلة |
| Halkla İlişkiler temsilcisi bana Ne yaptığımı sordu. | Open Subtitles | سألتني مندوبة العلاقات العامّة عمّا أقوم به، ولكنّي عالجتُ الأمر |
| Beni halkla ilişkiler şirketine yönlendirdiler. | Open Subtitles | ثمّ قاموا بتوجيهي إلى شركة علاقات عامّة والذين قاموا بإرسالي إلى وكالة إعلانات |
| Halkla İlişkiler kredisini tamamlayan tek ders de buydu. | Open Subtitles | و هـذا هو القسم الوحيد الذي وفّى متطلباتي للشؤون العامة |
| -Hadi ama, halkla ilişkiler bu işte. | Open Subtitles | تعال. هذه علاقات إجتماعيةُ. |
| Halkla İlişkiler de senin tekmelediğin kıçları yalıyor. | Open Subtitles | و رجال العلاقات العامه يقبلون المؤخرة المؤخرة التي ركلتها |
| Acentada çalışmaya başlayalı çok olmadı, ama bir nevi halkla ilişkiler bölümünde görev yapıyorum. | Open Subtitles | اننى مع هذه الوكالة منذ وقت قليل لكن هناك اننى اعمل بالعلاقات العامة |
| John Dillinger'ı öldüren adamı kovmak halkla ilişkiler bazında intihar olur. | Open Subtitles | صرف الرجل الذي قتل (جون ديلنغر) من شأنه إفتعال كارثة بالعلاقات العامّة. |
| - Bilmiyoruz. Bakanın halkla ilişkiler uzmanı olarak çalıştığımı söylemiştim. | Open Subtitles | كما ذكرت من قبل، أنا هنا بصفتي مسؤولة الشئون العامة للوزير، |
| Güç kaynağı onarıldı, elektro manyetik kalkan devrede ve halkla ilişkiler füze patlamasının bir savunma sistemi testi olduğunu yayıyorlar. | Open Subtitles | لقد عادت الكهرباء، وتمّ تشغيل الدرع الكهرومغناطيسي، والعلاقات العامة تروي قصّة تفجير الصاروخ كاختبار لأنظمة الدفاع. |
| - Jake, Ben halkla ilişkiler uzmanıyım. | Open Subtitles | -جاك ! أنا أعمل في بي إم كيه |
| Bütün bildiğim hastaneler hasta insanlar dolu ve potansiyel halkla ilişkiler kabusu var. | Open Subtitles | كل ما أعلمه هو وجود أشخاص مرضى بالمستشفيات واحتمال حدوث كابوس علاقات عامة |
| Çünkü, basın ve halkla ilişkiler danışmanım bugün bir toplantı için Manhattan'dan buraya gelecek. | Open Subtitles | لأن منسقي الاعلامي قد طار الى هنا للقائي من مدينة مانهاتن |