"halletmemiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نتعامل
        
    • نعالجه
        
    • نهتمّ
        
    • معالجتها
        
    • نسويها
        
    • الوقت نفسه لا
        
    Bir dakikalığına bile bunun beraber halletmemiz gereken bir mesele olduğunu düşündün mü? Open Subtitles هل فكرت للحظة أنه ربما كان هذا شيء يمكننا أن نتعامل معه سويةً؟
    Sadece olduğunu biliyorum. Bir şekilde halletmemiz gerekiyor. Open Subtitles أنا فقط أعرف أنه حدث وبطريقة ما يجب أن نتعامل معه
    Fakat çalışanlarınız, hâlâ halletmemiz gereken bazı sorunların olduğunu size bildirdiler mi? Open Subtitles ولكن هل أبلغتك هيئتك أنه لازال هناك بعض المشاكل التي لازلنا نتعامل مها؟
    Sanırım bu halletmemiz gereken bir şey, değil mi? Tanrı, ruhunu alıp kutsasın. Open Subtitles حسنا ، هذا شيء ينبغي أن نعالجه ليباركك الله ويحميك
    Sizinle konuşmayı istiyorum beyler ama bunu halletmemiz gerek, tamam mı? Open Subtitles اسمعا، أريد التحدّث إليكما، لكن يجب أن نهتمّ بهذا، حسناً؟
    Ama ilk once halletmemiz gereken bir Konu var. Open Subtitles لكن أولاً ثمة قضية ملحّة تلزمنا معالجتها
    Bu yüzden... Öğle yemeğinden önce bu işleri halletmemiz gerek. Open Subtitles ستفقدنا التوازن و لذلك يجب أن نسويها قبل البدأ
    İncelemeyi yavaşlatmayı denerim ama Nassar'ı da halletmemiz lazım. Open Subtitles سأعمل على مماطلة التدقيق لكن في الوقت نفسه لا يزال لدينا (نصار) لنتعامل معه
    Sadece önce halletmemiz gereken bir kaç şey var. Open Subtitles هناك فقط القليل من الأشياء التي علينا أن نتعامل معها أولاً
    Bu konuda sözünüzü almak isteriz ama bunu çok ciddi bir şekilde halletmemiz gerek. Open Subtitles نودّ تصديقكَ ولكنّنا نتعامل مع هذه المسائل بجدّية مطلقة
    Ama ilk önce diğer meseleleri halletmemiz gerek. Open Subtitles ولكن لدينا هذه المسائل الأخرى لكى نتعامل معها أولًأ
    - Üzgünüm ama halletmemiz gerek, ciddi. Open Subtitles أنا آسفة , علينا أن نتعامل معه إنها مشكلة حقيقيّة مالذي فعلتيه , أمي؟
    Williard, siz olmadan bu meseleyi halletmemiz mümkün değil, Open Subtitles لاشيء لانستطيع ان نتعامل معه بدونك, "ويلارد"!
    Yabancıları halletmemiz gerekiyor, kendi insanlarımızı değil. Open Subtitles إنهم الغرباء الذين علينا أن نتعامل معهم ليس مع أحد منا - سنتعامل مع كل منهم -
    Bunu pasif olarak halletmemiz gerekecek. Open Subtitles لابد أن نتعامل مع هذا الأمر غيبياً.
    Sanırım bu halletmemiz gereken birşey, değil mi? Open Subtitles حسناً هذا شىء علينا أن نعالجه.
    Şey, bu halletmemiz gereken bir mesele, değil mi? Open Subtitles هذا شي ينبغي أن نعالجه
    Sizinle konusmayi istiyorum beyler ama bunu halletmemiz gerek, tamam mi? Open Subtitles اسمعا، أريد التحدّث إليكما، لكن يجب أن نهتمّ بهذا، حسناً؟
    Bunu halletmemiz lazım. Open Subtitles أجل، يجب أن نهتمّ بشأن هذا الأمر.
    Bunu halletmemiz gerek. Geri yerine yerleştireceğim. Open Subtitles ، علينا معالجتها سأقوم بإعادتها إلى مكانها
    Daha halletmemiz gereken lojistik sorunumuz var. Open Subtitles هناك عقبات علينا معالجتها أولاً
    Bu yüzden... Öğle yemeğinden önce bu işleri halletmemiz gerek. Open Subtitles ستفقدنا التوازن و لذلك يجب أن نسويها قبل البدأ
    İncelemeyi yavaşlatmayı denerim ama Nassar'ı da halletmemiz lazım. Open Subtitles سأعمل على مماطلة التدقيق لكن في الوقت نفسه لا يزال لدينا (نصار) لنتعامل معه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more