Yüksek yoğunluklu halojen farlarımı denedikten sonra gelip hiçbir şey yapmamanı izlerim. | Open Subtitles | سآتي لمشاهدتك ... لا تفعل شيء حالما أجرب أضواء الهالوجين عالية الكثافة |
Bu partikülleri kazıyıp tam spectrometre ile ne tip bir halojen olduğunu anlayabilecekmiyim bir bakacağım. | Open Subtitles | سأقوم بكشط الجسيمات لأرى إن كان قياس أطياف الكتلة سيحدد ماهية الهالوجين |
Görüyor musun Walter, kumaş boyasının içindeki metal ve mürekkep halojen ışık ile birleşince kızılötesi altında daha iyi sonuç veriyor. | Open Subtitles | المعدن في الأصباغ والحبر يظهر بشكل أفضل تحت الأشعة تحت الحمراء مما تفعل مع "الهالوجين". |
İronik ama Doktor Weir sisteme yüklenen bu halojen gazının insanları söndürdüğü gibi yakabildiği için endişelenmiş. | Open Subtitles | لقد عبّرت الدكتورة (وير) عن قلقها عند تركيب النظام... لأنّ غاز "الهايلون" يقضي على الناس... مثلما يقضي على الحرائق |
Öldür onu yoksa Atlantis'in içindeki bütün yaşam alanlarına halojen yangın söndürücüyü boşaltırım. | Open Subtitles | أقتليه الآن وإلا أطلقت غاز "الهايلون" المكافح للحرائق... إلى كل أماكن السكن في "(أطلانطيس)" |
halojen olan. | Open Subtitles | من "الهالوجين". |