| Güzel. Şimdi omuzlarımın açısına dikkat et. Sonraki hamlem hakkında ipucu-- | Open Subtitles | جيد، الآن راقبي حركة كتفيّ، فستمنحكِ فكرة عن حركتي التالية |
| Ve ben buraya sizi öldürmek için gelmedim, fakat Rowan'la yaptığın konuşmaya bakınca, bu benim en iyi hamlem olacak. | Open Subtitles | وأنا لست هنا لقتلك لكن من النظرة على وجهك في محادثتك مع روان, ذلك سيكون ربما حركتي الوفقة |
| Beni bir hücreye kapattığında sen başlattın. Benim hamlem bu. | Open Subtitles | أنت بدأتها حين سجنتني، ما أفعله الآن ببساطة حركتي |
| Genelde vurucu hamlem karşı tarafın erkek arkadaşıyla yatmak olurdu ama onu zaten yaptığımı hissediyorum. | Open Subtitles | حسنًا، حركتي المعتادة هي أن أتشارك الفراش مع صديق الشخص المعني ولكني أفعل هذا حاليًا |
| Peki söyler misin? Bundan sonraki hamlem ne? | Open Subtitles | إذن أخبرني، ما هي حركتي القادمة ؟ |
| Bilmiyorum. Ama benim hamlem olmadığı kesin. | Open Subtitles | لا أعرف، لكنها بالطبع ليست حركتي |
| Sanırım benim en son hamlem kusmak. | Open Subtitles | أعتقد أن حركتي التالية ستكون الاستفراغ |
| Bir sonraki hamlem bu savaşı sonlandıracak. | Open Subtitles | حركتي القادمة ستكون النهائية |
| Ben asistanken hamlem oydu. | Open Subtitles | لطالما كانت تلك حركتي كمساعد |
| Bir sonraki hamlem ne? | Open Subtitles | ما هي حركتي التالية؟ |
| Bay Evans bir sonraki hamlem kürsüye Jenny Griffith'i çağırmak olacak ona yıllarca uyuşturucu işiyle alakalı yalan söylediğinizi ve gerçeği öğrendiğinde sizi Mike Ross için terk ettiğini söyleyecek. | Open Subtitles | سيد إيفانز حركتي التالية سوف تكون بمناداة جيني جريفيث) للمنصة) وسوف تشهد انك كنت كاذباً عليها لسنوات |
| O benim hamlem. | Open Subtitles | تلك حركتي. |
| Bu benim hamlem. | Open Subtitles | هذه حركتي |
| Ve bu da, hamlem. | Open Subtitles | وهذه هي حركتي |
| hamlem bu. | Open Subtitles | -إنها حركتي |