Bu kadar genç ve güzel hanımlarla oturmak çok hoş. | Open Subtitles | الجلوس مع سيّدات شابّات جميلات |
Terry öldü ve sen diğer hanımlarla birlikte yaşıyorsun. | Open Subtitles | (تيري) مات وأنتِ حاليًا تعيشين مع سيّدات أخريات. |
- Karın mı yoksa o? Roy, seni uzun dişli hanımlarla görmüştüm, ama rekor bunda. | Open Subtitles | (روي)، رأيتك مع سيّدات قبيحات، لكن هذه التي هنا تستحق العناء. |
Bu harika hanımlarla tanışmak istemez misin? | Open Subtitles | ألا تُريدُ مُقابلة هؤلاء السيداتِ الرائعاتِ ؟ |
Buranın kızıl ateşli hanımlarla dolu olması gerekirdi. | Open Subtitles | هو يُفترض بأنه كَانتْ قد مُلِأتْ مَع السيداتِ المتوهّجةِ. |