"hapşırdı" - Translation from Turkish to Arabic

    • عطس
        
    • عطست
        
    • عطسة
        
    Ona zencefilli gazoz verdim ve öylesine bir şeyler konuşmaya başladım ama ben konuşurken, zencefilli gazozdan hapşırdı. TED أعطيته مِزْر زنجبيل وبدأت أتحدث عن لا شيء محدد، ولكن أثناء حديثي، عطس من مِزْر الزنجبيل.
    12:45'de hapşırdı, ama gözlerini kırpmadı bile. Open Subtitles في الثانية عشرة و خمس وأربعون دقيقة عطس
    # Ve filin hortumuna atladı Fil hapşırdı ve dize geldi # Open Subtitles وقفز على الجذع الفيل. عطس الفيل وسقط على ركبتيه
    Kıçın hapşırdı! Ve bi dakika atlar konuşamazki! Open Subtitles مؤخرتك عطست للتو والأحصنة لا يمكنها الكلام ..
    Çünkü, sonra bir kere daha hapşırdı ve o da bir tane idi. Open Subtitles لأنها عطست بعد ذلك... وكانت أيضاً عطسة واحدة
    hapşırdı ve tüm dikişleri attı. Open Subtitles عطس فخرجت كل الدبابيس الجراحية
    Dedem bir keresinde hapşırdı ve şimdi N harfi gibi duruyor. Open Subtitles عطس جدي مــرة N" وهو الآن يبدو مثل حرف الـ".
    Bakın, bakın! Köpecik hapşırdı! Open Subtitles انظروا ، الكلب عطس
    hapşırdı ve annesini korkuttu. Open Subtitles لقد عطس وأخاف أمه الباندا
    hapşırdı. Sedece allerji olabilir. Open Subtitles لقد عطس ربما هي حساسية فقط
    hapşırdı ve anne pandayı korkuttu. Open Subtitles لقد عطس وأخاف أمه الباندا
    Ed, Nolan geçen hafta kekine hapşırdı ve sana söylemememi istedi. Open Subtitles إيد)، الأسبوع الفارط عطس (نولان) في كعكك) .وجعلني أعده ألا أقوم بإخبارك
    Ustaca bir saldırı yapmak üzereydim Fil'in Fedası ama Walter atımın üstüne hapşırdı. Open Subtitles كنتُ على وشك استخدام هُجوم مُتقن، مُناورة الفيل، لكن بعدها عطس (والتر) على فرسي.
    hapşırdı ve her yer kan oldu. Open Subtitles لقد عطست ، وأنفجر الدم بكل مكان
    Michelle Branch Sadece hapşırdı zaman burada oynamak ve sonra ya da oldu... Open Subtitles ميشيل برانش كانت تغني هنا ... عندما عطست و بعدها
    Tamam, ne tuhaf dünya yolumu içine hapşırdı var? Open Subtitles حسناً ، أي عالم غريب عطست نفسي إليه ؟
    Bir keresinde de suratıma hapşırdı ve özür bile dilemedi. Open Subtitles لقد عطست في وجهي مرة، ولم تعتذر حتى.
    O tavuk az evel hapşırdı mı bana? Open Subtitles تلك الدجاجة عطست عليّ
    ayrıca kasiyer salatana hapşırdı iğrenç kaybedenler ödesin bakalım. Open Subtitles وايضا , كاشير عطست في سلطتك يعع - اخخ
    Evet, sadece bir kez hapşırdı. Open Subtitles إنها مجرد عطسة واحدة
    Ne de güzel hapşırdı. Open Subtitles يالها من عطسة رائعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more