Ama Hapishanedeyken beni asıl yakalayan şey bir üzümün her şey olabileceğiydi. | Open Subtitles | لكـن أعتـقد أن الأمـر الرئيسي الذي سـاعدني على قضـاء وقتي في السجن هـو إدراك |
Hapishanedeyken senin için bir sigorta poliçesi yaptırdık. | Open Subtitles | أخذنا وثيقة تأمين عليكِ بينما كنتِ في السجن |
Hapishanedeyken orada bir kız vardı, Julissa ve her zaman kapışırdık o da her zaman yeni bir şeylerle gelirdi. | Open Subtitles | كان هناك هذه البنتِ عندما كُنْتُ في السجن جوليسا، وكُلَّ مَرَّةٍ كنا نُحاربُ، هي تأتىُ دائماً بالشيءِ الجديدِ، |
Çoğu insanın sandığının aksine, siz Hapishanedeyken sizin hayatınız için insanlar, vergi verenler para vermez, Kendi hayatınız için gerekli olan şeyleri kendiniz ödemelisiniz. | TED | على عكس ما يعتقده معظم النّاس، النّاس لا يدفعون، دافعي الضرائب لا يدفعون ، من أجل حياتك عندما تكون في السّجن. عليك أن تدفع ثمن حياتك الخّاصة. |
Hapishanedeyken her kareyi unutmamaya çalıştım. | Open Subtitles | عندما كنت بالسجن , انا راجعت كل صورة رأيتها فى رأسى |
Ben Hapishanedeyken Blacksea'den gelen insanlar olmasa şimdi ölmüştüm. | Open Subtitles | حينما كنت في السجن لولاهم لكنت ميتا الآن. |
Hapishanedeyken aynısını senin içinde söylemişlerdi. | Open Subtitles | أنت تعلم إنهم كانوا ليقولوا نفس الشئ عنك عندما كنت في السجن |
Pardon, bir şey daha var. Hapishanedeyken, eşleyici üzerinde çalışabilirim. | Open Subtitles | آسف، شيء أخير، سأظل قادراً على العمل على مقارن الأطياف في السجن. |
Hapishanedeyken vaktimin çoğunu vicdan muhasebesi yaparak geçirdim. | Open Subtitles | عندما كنت في السجن قضيت الكثير من الوقت في البحث عن الذات |
Hapishanedeyken seninle o hücrede bir bağ hissettim. | Open Subtitles | حين كنت في السجن لقد شعرت بصلة معك في تلك الزنزانة، مازلت اشعر بذلك |
Kocam Hapishanedeyken vize alamam. | Open Subtitles | لا أستطيع الحصول على تأشيرة مع وجود زوجي في السجن |
Elbette. Hapishanedeyken çubuklar çok büyük değildi. | Open Subtitles | بالتإكيد لم تكن اعواد تناول الطعام كبيرة في السجن |
Sen Hapishanedeyken yazdığım mektupların birinde sormuştum bunu. | Open Subtitles | أنا طلبت منك في واحدة من رسائلي إليك في السجن. |
Hapishanedeyken.. aşkın gücünü test edebiliyorum. | Open Subtitles | قدر علي ان اذق قوة الحب في السجن |
Bunu Hapishanedeyken yapmış olamazsın. | Open Subtitles | لم يكن يمكنك ارتكاب ذلك وأنت في السجن |
Hapishanedeyken içine bir caydırıcı yerleştirdik. | Open Subtitles | لقد وضعنا رادعا داخلك حين كنت في السجن |
Hapishanedeyken, birçok şeyi tekrar gözden geçirdim. | Open Subtitles | في السجن لقد مررت بأموراً كثيرة |
Sonunda Hapishanedeyken çıktı. | Open Subtitles | لقد خرجت في نهاية المطاف هنا في السجن |