| Bu harabeleri samimiyetle, inceliyoruz, sanki bu eski canavar bu molozların altında ebediyen ezilmiş yok olmuş gibi. | Open Subtitles | إنّا لَنرى تلك الأطلال فنحسب أنّ العملاق القديم الذي أقام المعسكرات قد هلك فيمن هلك، |
| Doğa, bu harabeleri çabucak yutmaya başlayacaktır. | Open Subtitles | الآن، الطبيعة ستتصرّف بسرعة في إبتلاع هذه الأطلال. |
| Ares'in baş adamı harabeleri kontrol etmeleri için adam gönderdi. | Open Subtitles | رئيس وزراء " آريس " أرسل رجال ليتفحصوا الأطلال |
| Eskisinin harabeleri üzerine yeni bir şehir inşa ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يبنون مدينة جديدة على أنقاض القديمة |
| Şu an Dakara denilen gezegendeki bir Eskiler anıtının harabeleri. | Open Subtitles | أنقاض الآثار القديمة على الكوكب تُدعى بالـ(داكارا) |
| Kelabra harabeleri'nin haritasına ne dersiniz? Peki ya Barrier Uçurumları'nın? | Open Subtitles | ماذا عن خريطة لخرابة "كالبرا قمة الحاجزين التوأمين |
| Duracağız demiştin. Kızlar harabeleri görmek istiyorlardı. | Open Subtitles | قلنا بأننا سنتوقّف يريدون رؤية الأطلال |
| Gilpin'de etkili olduğuna parmak bastı. Yeni harabeleri seviyormuş. | Open Subtitles | (لقد لاحظ تأثير (جيبلين و هو يحب الأطلال |
| Candar harabeleri'nde, Antik Sümerliler'e ait gömme uygulamaları ve cenaze büyüleri hakkında çok önemli şeyler bulduğuma inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأني حققت اكتشافاً مهماً في الأطلال "الكاندارية... كتاب يتحدث عن تقاليد الدفن السومرية القديمة |
| - harabeleri ilk görüşüm değil. | Open Subtitles | لقد رأيتُ الأطلال |
| Fakat eğer istersen Kelabra harabeleri'nin haritasını ayarlayabilirim. | Open Subtitles | لكني قد أفيدك بخريطةٍ لخرابة "كالابرا |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 