| Değişim rüzgarları, Cumhuriyetimizin harabelerinde esiyordu. | Open Subtitles | هبّت رياح التغيير على أطلال جمهوريتنا |
| Değişim rüzgarları, Cumhuriyetimizin harabelerinde esiyordu. | Open Subtitles | هبّت رياح التغيير على أطلال جمهوريتنا |
| Dev harabelerinde yaraladığın yaratık. | Open Subtitles | الوحش الذي جرحته في أطلال العمالقة |
| Dol Guldur harabelerinde yuvalanmışlar. - Kaynaklarını kurutabilirsek şayet... | Open Subtitles | إنّهم يتكاثرون في أطلال "دول غولدور" إن تمكّنا مِن القضاء عليهم مِن المنبَع... |
| Yarın öğlen Antalya harabelerinde Armaan ile anlaşma yapacağız. | Open Subtitles | سننهيالصفقةمع (آرمان)غدا... في أطلال مدنة "أنطاليا" عند الظهر. |
| Pompei harabelerinde yürüyen bir çift hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر إثنين, يسيرون على أطلال (بومباي) |
| Yada bremen harabelerinde, güçlerini aldığım yerde. | Open Subtitles | (أو في أطلال (بريمين حيث سلبت قواكِ |