"harap" - Translation from Turkish to Arabic

    • محطمة
        
    • دمر
        
    • تحطمت
        
    • تدمر
        
    • تدمرت
        
    • محطّم
        
    • خرب
        
    • مدمرة
        
    • محطم
        
    • مدمر
        
    • منهارة
        
    • منهك
        
    • مهجورة
        
    • الدمار
        
    • دُمرت
        
    İlk kemoterapi seansına gittim ve duygusal olarak harap hâldeydim. TED ذهبت لأول يوم من العلاج الكيميائي، وكانت مشاعري محطمة تماماً.
    Dünya korkunç bir felaketle harap oldu ama sen hâlâ hayattasın. Open Subtitles لقد دمر العالم بكارثة هائلة , لكنك مازلت حياً
    Şu an ise, harap olmuş yıldız gemisiyle yere çarpan Amiral Killian ile teması kaybeden Jedi'lar bir Cumhuriyet kurtarma gemisi desteğiyle kurtulanları arıyorlar. Open Subtitles الان , تم فقد الاتصال مع الادميرال كيليان عندما تحطمت مقاتلته بحث الجيداي عن احياء بمساعدة سفينة انقاذ الجمهورية
    Monica, hayatını böyle bir adamla harap edeceğini anlıyor musun? Open Subtitles مونيكا، هل تفهم أنك يمكن أن تدمر حياتك مع رجل مثل هذا؟ ليس من هذا القبيل.
    Ve bu bazıları zombiler gibi ayaklarını sürüyerek, ...ve zihinleri, Akrebin azabıyla harap olmuş vaziyette döndüler. Open Subtitles وعدد قليل جداً رجع مثل الزومبّى عقولهم تدمرت بواسطة قوة لدغة العقارب
    Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte, harap olmuş bir dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها
    Karaciğerini harap etmiş olabilir. Sentez fonksiyonunu yitirmiş olabilir. Open Subtitles قد يكون خرب كبدها فتخسر الوظيفة التركيبية
    Onu böyle harap görmemiştim. Open Subtitles لا أذكر أنني رأيتها مدمرة منذ وقت طويل
    harap, ihanete uğramış ve kalbi kırılmış durumdayım. Open Subtitles أنا محطمة و تم الخيانة بي و مفطورة القلب
    Zavallı şeyi harap genci oynamak için hiç uygun durumda değildi. Open Subtitles لم تكن الفتاة المسكينة في حالة تسمح لها بتمثيل دور مراهقة محطمة
    Evin olmadığında, kendi ülken korku veya işkence sebebiyle seni reddettiğinde veya büyüdüğün şehir tamamen harap olduğunda, aidiyet duygusu hissetmek inanılması güç bir durum. TED إن من الصعب نوعاً ما أن تؤمن أنك تنتمي إلى مكان ما حينما تجرد من الوطن، عندما يرفضك وطنك الأصلي بسبب الخوف أو الاضطهاد، أو أن المدينة التي ترعرعت فيها أصبحت محطمة بالكامل.
    7 Haziran 1942 sabahi saat 05:00'te, Ford Amerikan üssünü harap eden ilk Japon saldirisini filme alir. Open Subtitles فى الصباح صور فورد الهجوم اليابانى الذى دمر القاعده الامريكيه
    Meksika Yucatan'daki bir volkanik patlama ile harap oldu. Open Subtitles دمر إنفجار بركاني ولاية يوكاتان بالمكسيك
    Ben iyiyim, arabam harap oldu. Open Subtitles ـ أأنتِ بخير؟ ـ أنا بخير، سيارتي قد تحطمت
    - Orada kendine dikkat et. - Evimi harap etmemeye çalış. Open Subtitles احترس لخطواتك هناك - نعم , و حاول الا تدمر منزلي
    Çünkü otobüs şoförü bu durumdan dolayı tamamıyla harap olmuş olabilir ve ben de kendi vicdanını rahatlatmak için polisleri arayan zengin kız olacağım. Open Subtitles بسبب ربما سائق الحافلة بالكامل تدمرت حياته وانا فقط اريد ان اكون تلك الفتاة الغنية التي
    Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte harap olmuş dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها
    Orsa yakınlarında harap bir sayfiye evi. Open Subtitles شاليهٍ خرب في منطقة معزولة قرب "أورسا".
    Ve Bayan Wilson, harap oldum. Open Subtitles و ,سيدة ويــلــيسون , كنت مدمرة.
    Saklanmaya devam ediyor, ama harap durumda. Open Subtitles حسناً, انه يبقي متخفياً لكنه محطم قليلاً, كما تعلم
    Orta Halka gezegeni Aleen yıkıcı depremler sonucu harap olmuş durumda. Open Subtitles الحافة الوسطي لكوكب لكوكب اليين قد خربت عن طريق زلزال مدمر
    Nişanlımın karşısına sinirlerim harap olmuş şekilde çıkmak istemem. Open Subtitles فانا لا ارغب ان اقابل خطيبى وانا منهارة عصبيا . ماذا ؟
    Pilotumuz harap oldu ve uçak varış noktamıza gidemiyor. Open Subtitles طيّارنا منهك للغاية. و الطائرة لا يمكنها إيصالنا إلى وجهتنا.
    Sabah yürüyüşüm esnasında, yolumu harap evlerle dolu sokaklar arasında kaybediyordum. Open Subtitles حلمت بأننى أثناء تمشيتى الصباحية تهت إلى جزء مجهول من البلدة الشوارع مهجورة والبيوت مهملة
    # Wisteria Lane'i harap eden ..# # fırtınanın.. # Open Subtitles كان ضحية الإعصار ذلك الذي جلب الدمار يا إلـهي -
    1858'de Çin Kasabaları diktatörler tarafından korkunç bir şekilde harap ve istila edilmiş. Open Subtitles عام 1858 دُمرت الارياف الصينية من قِبل اسياد الحروب والفيضانات الرهيبه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more