| "S. Harbin" Ryan'ın şüpheli listesinde "Scott Harbin" diye biri vardı. | Open Subtitles | س. هاربن. وكان يوجد سكوت هاربن على لائحة ريان الاصلية للمتهمين |
| Harbin, eve girdiği sırada içeride biri olduğunu bile bilmiyormuş. | Open Subtitles | هاربن لم يعرف حتى بوجود احد في المنزل عندما دخله |
| Harbin, 1988 yılında bir ev soygunundan kaçarken birini bıçakladığı için hapse girdi. | Open Subtitles | هاربن سجن في عام 1988 لقيامه بطعن رجل بينما كان يحاول الهرب من عملية اقتحام منزل |
| Kaya eser ve "Lunar Soul" Harbin'de bulundu. | Open Subtitles | مصنوعةالصخرة اليدوية والروح القمريةوجدت في حربين |
| Bir zamanlar Çin Seddi'ni inşa eden Han halkı şimdi Kuzey'deki Harbin gibi büyük şehirlerde yaşıyor. | Open Subtitles | شعب الهان الصيني، الذي بنى اسلافه الحائط، الآن يعيشون في المدن الكبيرة مثل حربين بعيدا إلى الشمال. |
| 26,Ekim, 1909, 09:00 Harbin İstasyonu, Çin. | Open Subtitles | 26 اكتوبر 1909 الساعه 9 صباحا محطه هاربين _ الصين |
| Scott Harbin üç ay önce şartlı tahliye edilmiş,.. | Open Subtitles | سكوت هاربن اطلق سراحه بشكل مشروط منذ 3 اشهر |
| Scott Harbin'le birlikte ev alarmı kurma işlerinde çalışmış. | Open Subtitles | واسمع هذا, كان يقوم بتركيب اجهزة الانذار المنزلية مع سكوت هاربن |
| "Scott Harbin ne kadar çirkin bir yaratık değil mi? | Open Subtitles | أليس سكوت هاربن مخلوقا فوضويا؟ |
| Scott Harbin bir canavar ama bizim aradığımız o değil. | Open Subtitles | سكوت هاربن وحش مفترس لكنه ليس ضالتنا |
| En azından Harbin'i sokaklardan uzaklaştırdık. | Open Subtitles | على الاقل ابعدنا هاربن عن الشوارع |
| Yeni toplantı için gidilecek bi yer bulunmalı Harbin hariç. | Open Subtitles | ليس في أي مكان داخل ممر "شانهاي" مكان مناسب للإجتماع الإستشاري الجديد، ما عدا "هاربن" |
| - Evet, o Scott Harbin. | Open Subtitles | - نعم, ذاك هو سكوت هاربن |
| O halde Harbin i hazırlayalım. | Open Subtitles | إذن لنستقر في "هاربن". |
| Pekâlâ memur Harbin seninle ilgilenecek. | Open Subtitles | حسناً, إن الضابط (هاربن) سوف يعتني بكَ |
| Her yıl Harbin'deki sanatçılar özel bir festivali kutlamaya hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | كل سنة، فنانو حربين يكونون جاهزين لاحتفال شتائي خاص. |
| Harbin Buz Festivali, Çin Seddi inşa edildiğinden bu yana koşulların ne kadar değiştiğini gösteriyor. | Open Subtitles | معارض ثلج حربين الإحتفالية كم مواقف غيّرت منذ الحائط العظيم بنى. |
| Harbin,lto Hirobumi'nin yerinde suikaste maruz kaldı. | Open Subtitles | Hirobumiان الذين حاولوا اغتيال كانوا من حربين |
| Harbin Uluslararası Havalanı. | Open Subtitles | مطار حربين الدولي |
| Finkle, Harbin ve Klotz Bölge Başsavcılığı işinin üç mislini önerdiler. | Open Subtitles | (فينكي), (هاربين) و(كلوتز) عرضوا عليك ثلاث مرّات ما يتقاضاه المدّعي العام |
| - Harbin'e gitmeden önce arayı kapatma fırsatımız olur. | Open Subtitles | هذا سيعطينا فرصة موافاة التفاصيل قبل الذهاب إلى " هاربين " - أين هذا ؟ |