Onu meşhur bir yıldız yapmak için binlerce dolar harcadım. | Open Subtitles | أنفقت مئات الالوف عليها و كنت سأصنع منها نجمة كبيرة |
Onu meşhur bir yıldız yapmak için binlerce dolar harcadım. | Open Subtitles | أنفقت مئات الآلاف عليها و كنت سأصنع منها نجمة كبيرة |
Evdesin çünkü ben tam on bin dolar para harcadım. | Open Subtitles | أنت في البيت لأني صرفت 10,000 دولار لأعيد مؤخرتك للبيت |
Buna rağmen bunun yarın olacağına inanarak burada 60 yıl harcadım. | TED | بعد كل شيء, لقد أمضيت 60 عاما معتقدا أنّه سيحدث غدا. |
Tüm hayatımı bu izbe yerlerden kurtulmak için harcadım ben. | Open Subtitles | لقد قضيت حياتى بأكملها فى محاوله الخروج من مكان كهذا |
hayır,bunu yapabilirim çünkü bütün kariyerimi.... anti komünist itimatnamelerini inşa etmek için harcadım. | Open Subtitles | لا، يمكن أن أفعل هذا لأنني قضيتُ حياتي المهنية كلها أحشد ضد الشيوعية |
Bir de kendime $485 harcadım diye beni utandırıyor mu? | Open Subtitles | وهي تجعلني اشعر بالعار لأني انفقت 485 دولار على نفسي؟ |
Yıllarımı ve son ayları bu hisarı tekrar inşa etmeye harcadım. | Open Subtitles | لقد أهدرت سنوات من حياتي والشهور الأخيرة محاولاً بناء هذا المكان |
Çünkü tüm paramı hukuk kitaplarına harcadım ve şu anda kuruş kalmadı. | Open Subtitles | إذ أنفقت مالي بأسره على كتب القانون ولا يسعني تدبير المزيد حالياً. |
Son paramı buraya gelmek için tek yön bilete harcadım, ve sen bana inanç üzerinden iyileşmekten mi söz ediyorsun? | Open Subtitles | لقد أنفقت الدولار الأخير المتبقي لدي للوصول إلى هنا في تذكرة ذهاب فقط، و أنت تخبرينني بالشفاء عن طريق الإيمان |
Bunun için, kendim için çok fazla para harcadım. | TED | أنفقت الكثير من الدولارات على ‘أنا‘، على ذاتي. |
Hatta o kadar para harcadım ki adamların artık bana çalışıyor. | Open Subtitles | في الواقع، صرفت الكثير من المال وهؤلاء الفتية كانوا يعملون لحسابي |
Kırık koluna bir ton para harcadım ama mutluluklarına fiyat biçemezsin ya. | Open Subtitles | صرفت ثروة على معصم يدها بسببه، لكنك لا يمكنك وضع سعر لساعدتهما |
Bu Konzo hastalığı, Afrika'da açıklamasını yapmak için yirmi yılımı harcadım. | TED | هذا داء كونزو, الذي أمضيت 20 عاما في دراسته في أفريقيا |
Bu yüzden gelecekteki şefimiz olmanı sağlamak için yıllarımı harcadım. | Open Subtitles | ولذلك أمضيت سنوات عديدة أحفظ بها مكانتك لتكون قائدنا القادم |
O su şişesi pramidini yapmak için 40 dakika harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت 40 دقيقة أحاول أن اصنع هرم قوارير الماء |
Daha iyi bir yolu olup olmadığını düşünmek için çok zaman harcadım ve bence var: Otizme destek teknoloji. | TED | لقد قضيتُ الكثير من الوقت أفكر في طريقة مُثلى. وأظن أنها موجودة : إنها التقنية المساعدة للتوحد. |
Bugün bütün paramı elektronik postam için insanlara rüşvet vererek harcadım. | Open Subtitles | لقد انفقت كل نقودى اليوم فى رشوة الناس من اجل بضاعتى |
Tüm sabahımı 8 Dolar için mi harcadım? | Open Subtitles | أهدرت صباحي بأكمله عليك من أجل ثمانية دولارات؟ |
Burada bütün bir günümü harcadım ve gazetem benden bir hikaye bekliyor. | Open Subtitles | لقد أضعت يوما كاملا هنا و جريدتي في إنتظار مقال |
Bu görevi almak için bir servet harcadım. Ödüllerden vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | ضيعت ثروة للحصول على هذا المنصب ، ولن اتوقف عن عرض المكافآت. |
Hayatımı o eksik detayları unutmaya harcadım. | Open Subtitles | لقد امضيت حياتى و انا احاول نسيان هذه التفاصيل المفقودة |
Kadınların cinsel sağlık bilimi hakkında yazdığım bir kitap için aylar harcadım. | TED | كُنت أمضيتُ شهورًا عديدة أكتُب عن عِلم الصحة الجنسية للمرأة. |
Sana otuz milyar harcadım ama bana çöp muamelesi yaptın. | Open Subtitles | لقد أنفقتُ 30 مليار عليك ؛ و أنتَ تعاملني بقذارة |
Seni adam etmek için çok vakit harcadım. | Open Subtitles | لقد اضعت وقتا كثيرا لاصنع منك شيئا مفيدا |
Yanlış teslimat yüzünden magazincilerden kaçmak için vaktimi boşu boşuna harcadım. | Open Subtitles | كان على الهروب من الصحفيين وأضعت وقتي بسبب عملية تسليم المزيفة. |
Parayı onun üniversite eğitimi için harcadım. | Open Subtitles | وأنفقت المبلغ على مصاريف تعليمهما، حسناً؟ |