Bu adam depoyu tamamen doldurup muhtemelen 80 dolar harcamıştır. | Open Subtitles | نعم, حسنا, هذا الرجل لا بد ان ملء خزانه على الغالب انفق 80 دولار |
Parasını kokaine, fahişelere ve Satanist işlerine harcamıştır. | Open Subtitles | انفق كل أمواله على الكوكايين والعاهرات والامور الشيطانية |
Belki de Ike 100.000 dolarını harcamıştır, ne dersin? | Open Subtitles | اذن, ربما انفق "آيك" ال100 الف ؟ |
Çoğu Avustralyalının bildiği ünlü bir doğa bilimcisi olan Harry Butler, deniz ortamında çok zaman harcamıştır. | TED | الآن هاري بتلر، الذي يعرفه أغلب الأستراليين بأنه عالم طبيعة مشهور، قضى الكثير من الوقت في بيئة البحر. |
Mimar, yeni kule ofisinin pirinçten yapılmış parlayan anahtar levhasını tasarlamak için saatlerini harcamıştır. | TED | لقد قضى المصممون المعماريون مئات الساعات في تصميم لوحات الكهرباء النحاسية المصقولة لمكتبه الجديد في البرج |
Bunu yapan dövme sanatçısı üzerinde bayağı zaman harcamıştır yani. | Open Subtitles | فنان الوشم الذي رسمه عليه لا بد بأنه قضى وقتاً طويلاً عليه لذا |
Bunu yapan dövme sanatçısı üzerinde bayağı zaman harcamıştır yani. | Open Subtitles | فنان الوشم من أعطاه إياه لا بد بأنه قضى وقتاً طويلاً عليه لذا |
Birileri bunun için üniversitede 4 yılını harcamıştır. | Open Subtitles | شخص قضى 4 سنوات في الكليه وقد فكر في هذه |