"harcamak istemiyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا أريد تضييع
        
    • أريد أن أضيع
        
    • أريد أن أقضي
        
    • اريد ان اهدر
        
    • لا اريد ان امضي
        
    • لا أريد قضاء
        
    • أريد أن أضيعها
        
    • ولا اريد
        
    • لا أريد أن أهدر
        
    • لا أريد أنْ أقضي
        
    • لا أريد إهدار
        
    • لا اريد ان اضيع
        
    • أريد إضاعة
        
    • اريد ان اقضي
        
    Bir saniyemi daha sensiz harcamak istemiyorum. - İlişkimize bir şans daha verelim. Open Subtitles لا أريد تضييع لحظة واحدة بدونك دعينا نُحاول مُجدداً
    Terapinizden daha fazla vakit harcamak istemiyorum bu yüzden hadi burada başlayalım. Open Subtitles لا أريد أن أضيع عليكم أي جلسات علاج أخرى، لنقم بــذلك هنــا.
    Baldrick, son değerli anlarımı, bu saçma sapan değersiz şeyler koleksiyonunu anlamak için harcamak istemiyorum. Open Subtitles بولدريك, إني لا أريد أن أقضي ساعاتي الثمينة الأخيرة وأنا أفتش في هذه التجميعة غير المفيدة.
    Daha fazla para harcamak istemiyorum. Sadece doğru yap. Open Subtitles لا اريد ان اهدر المزيد من المال، افعليها بالطريقة الصحيحة
    Bütün sabahımı bir terminalde harcamak istemiyorum. Open Subtitles لا اريد ان امضي كل الصباح في محطة ما
    - Evet. Bunu araştırıp, kanıtlayabiliriz. Ama bunun için zaman harcamak istemiyorum. Open Subtitles أجل , و يمكننا التعمق بالبحث و إثبات ذلك , لكنني لا أريد قضاء المزيد من الوقت بفعل ذلك
    Elime geçen bu ikinci şansı da harcamak istemiyorum. Open Subtitles كما تعرف، لكن الآن لدي فرصة ثانية، ولا أريد أن أضيعها.
    Artık seni görebiliyorum, vaktimizi intikam için harcamak istemiyorum. Open Subtitles بعد أنْ رأيتك لا أريد تضييع وقتنا في الانتقام
    Daha fazla vaktini harcamak istemiyorum. Open Subtitles أنظري، أنــا لا أريد تضييع وقتكِ هنــا.
    Son kalan paramı da otele harcamak istemiyorum! Open Subtitles ولا أريد أن أضيع آخر ما تبقى لي من بضع دولارات على فندق
    Ve bu birlikte son gecemiz olacaksa, saniyesini bile harcamak istemiyorum. Open Subtitles و إذا كانت هذه ستكون آخر ليلة لنا سوية فلا أريد أن أضيع ثانية منها
    Burada sihir mihir kalmamış ve ben de son anlarımı bu şekilde harcamak istemiyorum. Open Subtitles لا يوجد المزيد مِن السحر هنا و لا أريد أن أقضي آخر لحظاتي هكذا
    Ve ben... Artık o kapı açılır mı diye bekleyerek zaman harcamak istemiyorum. Open Subtitles ولا أريد أن أقضي أي جزء منها متخوفة من صدمة أخرى
    Ama bu pozisyonu ciddiye almayan birini eğitmekle zamanımı harcamak istemiyorum. Open Subtitles لكنى لا اريد ان اهدر وقتى فى تدريب شخص لا يأخذ ذلك المنصب بجديه
    Hayır, misafir kartlarımı harcamak istemiyorum. Open Subtitles لا , لا اريد ان اهدر دعوات الزوار خاصتي
    Bütün sabahımı bir terminalde harcamak istemiyorum. Open Subtitles لا اريد ان امضي كل الصباح في محطة ما
    Peki o zaman, şu işi olabildiğince çabuk halledelim, bu yerde daha fazla zaman harcamak istemiyorum. Open Subtitles حسنٌ. إذن، لننتهي من هذا في أسرع وقت ممكن، لأنّي لا أريد قضاء أيّ وقت إضافي في هذا المكان
    Bunu sevdiğin şaraplardan, nefret ettiğin filmlerden bahsederek harcamak istemiyorum. Open Subtitles و لا أريد أن أضيعها بالتحدث عن نوع الخمر المفضل... أو الأفلام التي تكرهها
    - Ne? Üç aylık ömrüm var. Onu da seninle harcamak istemiyorum. Open Subtitles لأني املك ثلاثه شهور لأعيش ولا اريد ان اضيعها معك
    Büyümü senin üstünde harcamak istemiyorum seni ellerimle de alt edebilirim. Open Subtitles لا أريد أن أهدر سحري عليكِ أستطيع ضربكِ بيدي
    Kalan vaktimi kesinlikle kaybedeceğim bir savaş vermek için harcamak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أنْ أقضي ما تبقى لي من أيّام في خوض معركة متأكدة من أنّني سأخسرها.
    Sadece başladığımız işi sakince bitirmek istiyorum... ve 1 saatimi burada harcamak istemiyorum. Open Subtitles أنا فقط أريد إنهاء الذي بدأناه بشكل هادئ وأنا لا أريد إهدار الوقت لأنه ضيّق جدا على الجدول
    Zaman harcamak istemiyorum. Seni pek sık göremiyorum. Open Subtitles لا اريد ان اضيع الوقت فانا لا اراك كثيرا
    Bir sonraki aşamaya geçmeden daha fazla boşa zaman harcamak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد إضاعة المزيد من الوقت قبل إتخاذنا للخطوة التالية.
    Pazar günümü; bazı Anneler, kızları hakkında kendilerini kötü hissetsinler diye, harcamak istemiyorum. Open Subtitles حقيقة لا اريد ان اقضي يوم الاحد في جعل الامهات يشعرن بسوء تجاه بناتهن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more