Senin de bir kocan var. Her kuruşunu sana harcayan bir koca. | Open Subtitles | إنتى لديكِ زوج قد ينفق أخر قرش معه عليكِ |
Vergilerinin yüzde 44'ünü öldürmeye harcayan bir toplumdan başka ne bekleyebilirsiniz ki? | Open Subtitles | %ماذا تتوقع من مجتمع ينفق 44 من الضرائب على جرائم القتل ؟ |
Bir mağazada 100,000 harcayan bir kadınla arkadaşından kahve içen bir kadın ikisi de çöpün kirli olduğunu bilir. | Open Subtitles | شخص يصرف 100,000 في متجر و شخص آخرى حصل من صديقه كوب من القهوة أعتقد بأن سلة المهملات قذرة |
Hamile kalmak için binlerce dolar harcayan kadınlar var. | Open Subtitles | الذين ينفقون آلاف الدولارات كل يوم تحاول الحصول على الحوامل |
Büyük harcayan. | Open Subtitles | مبذّر كبير |
Merrin sadece birkaç Urrone çocuktan biri, ve naqahdah teknolojisi üzerinde 10 yıl harcayan tek çocuk. | Open Subtitles | ميرين أحد الوحيدين من بضعة أطفال أوررون والوحيدة التي قضت عشرة سنوات تتعلّم تقنية الناكودا |
Ama sorun şu ki bu mala çok para harcayan, çok önemli bir müşterim var ve ben teslimatı zamanında yapamıyorum. | Open Subtitles | لدي زبون مهم جداً الذي أنفق مبلغ كبير جداً من المال من أجل بضاعة أنا الآن لا أستطيع أن أسلمها في موعدها |
Parasını geceleri pahalı gömleklere harcayan bir adamım. | Open Subtitles | انا رجل ينفق القمصان الثمينة من امواله فى الليل |
Bir barda 70 dolar harcayan bir adam, ya herkese içki ısmarlıyordur, ya da kör kütük sarhoştur. İki şekilde de bu şüpheli bir durum. | Open Subtitles | رجل ينفق 70 دولار في محل غوص فإما أنه يشتري جولات للمنزل، أو أنه أهدرها، وفي كلا الحالتين فإنه سيظهر |
Yazlık evinde bir hafta sonunda 100 bin dolar harcayan adamlar gördüm. | Open Subtitles | كما رأيت أحدهم ينفق 100 ألف دولار في حفلة شخص آخر بعطلة الأسبوع |
İnsanları parçalamak için o kadar zaman harcayan biri... | Open Subtitles | من ينفق ذلك الوقت والعناية ...بتقسيم شخص لـ |
Ben meraklı ve birileri için zaman harcayan bir dedektifim sapı sildi ama Bıçağı silmedi. | Open Subtitles | انا نوع من المخبر الذي يتسائل لماذا شخص يصرف وقتا ليمسح المقبض بدلا من النصل ايضا التسلسل الزمني كان خاطئا |
Senin gibi paramı harcayan herkese sebebini söylemesi için daima kapımız açık. | Open Subtitles | أيّ شخص يصرف نقودي كما تفعل دائماً مدعوّ لمنزلي ليخبرني عن سبب صرفه للنقود |
"... son paralarını harcayan kişilere benziyordu. " | Open Subtitles | بدوا وكأنهم ينفقون آخر دولاراً لديهم |
"... son paralarını harcayan kişilere benziyordu. " | Open Subtitles | بدوا وكأنهم ينفقون آخر دولاراً لديهم |
Büyük harcayan. | Open Subtitles | مبذّر كبير |
Annesi de babasının tüm parasını içkiye harcayan bir alkolik. | Open Subtitles | نعم وأمها تعتبر مدمنة كحول كبيرة التي قضت على جميع نقود أبيها من اجل الشرب. |
Dedi dün bütün gününü iki özürlüyle boya numunelerine bakarak harcayan kız. | Open Subtitles | تقوله الفتاة التي قضت الأمس تنظر لحوائط العرض مع اثنين معاتيه |
Ve sen de babanın, seni taş bebek haline getirmek için bir servet harcayan adamın biricik kızıyla ilgilenmek için bir yol bulamadığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | ولا تظنين أن والدك الذي أنفق ثروة ليحولك إلى تمثال، إفتراضاً عارية، لن يحاول إيجاد طريقة |
"Dışarı çık", bilgisayar başında çok vakit harcayan yalnız çocuklar için. | Open Subtitles | "نأخذها للخارج" هو للأطفال الوحيدين الذين يقضون وقتاً طويلاً على الكمبيوتر |