Adı Jess Hardin, içki taciri. | Open Subtitles | Our friend's name is Jess Hardin. . إسم صديقنا هو جيس هاردين . إنه مهرب خمور ، مفهوم |
Konuklarım Vali Hardin ve DeathWatch'dan Profesör Gale'e teşekkür ederim. | Open Subtitles | -لقد أستنفذ الوقت أودّ أنْ أشْكر ضيوفي الحاكم هاردين والأستاذ المراقب دايفيد غايل |
Yapılan tahliller sonucunda gemideki kan izlerinin, tayfaya, Hardin'e karısına, oğluna ve kızına ait oldukları tespit edildi. | Open Subtitles | عينات الدم مطابقة لدماء أفراد الطاقم الذى كان مكوناً من "هاردين"000 وزوجته وإبنه وإبنتـه... |
Garrett Hardin bu teoriyi 1960'ların sonlarında nüfus patlamasından bahsetmek için kullandı. | TED | استخدمها"غاريت هاردن" في الحديث عن الزيادة السكانية في أواخر السِّتِّينات. |
Donovan ve Hardin ÜCRETSİZ KAÇTI VE BU GÜN SİLİN. | Open Subtitles | (إذن، فـ (هاردن) غدر بـ (دونوفان ... وإستولى على المال |
Hardin cinayetinden ne haber? | Open Subtitles | ماذا بالنسبة لجريمة إغتيال عائلة (هاردين)؟ |
Çıktığı zaman da, Hardin'le ilişkinizi önemsiz göstermeye çalışacağız. | Open Subtitles | سنحاول بطريقة ما أن ننفي علاقتك بـ (هاردين) |
"Hardin ile arkadaş mıydınız?" sorusuna, "iyi arkadaştık" derim. | Open Subtitles | إذا سألك أحد الصحافيين إذا كنت صديقاً لـ (هاردين) قل ،" كلا ، كنا أعز صديقين" |
Times gazetesi sizin, Hardin ile iyi arkadaş olduğunuzu yazıyor. | Open Subtitles | أفادت صحيفة (نيويورك تايمز ) أنك كنت صديقاً عزيزاً لـ (هاردين) ، أهذا صحيح؟ |
- Efendim? - Hardin'in yurt dışındaki hesapları. - 650 milyon dolar. | Open Subtitles | في حسابات (هاردين) المصرفية خارج البلاد ، 650 مليون دولار |
Hardin ile karteller arasındaki bağlantı sadece bir teori. | Open Subtitles | تلك الصلة بين (هاردين) والكارتيلات هي نظرية |
Ama Hardin'in tam olarak kime çalıştığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أعرف لمن كان (هاردين) يعمل بالضبط |
Hardin'in kartellerle olan bağlantısından eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد من إرتباط (هاردين) بالكارتيلات ، إنه بالتأكيد مال ممنوعات |
Hardin'in buradaki ortağı sanırım tanıdığınız biri. | Open Subtitles | شريك (هاردين) هنا ، هو شخص ربما سمعت به ، (أرنستو اسكوبيدو) |
Peter Hardin için de öyle oldu. | Open Subtitles | أجل أجل كان ذلك بالنسبة لـ (بيتر هاردين) |
Ajan Paul Ballard, Memur Hardin'in vurulması nedeniyle açığa alındı. | Open Subtitles | سوف نتحدث قريباً (لقد تم إيقاف العميل (بيلارد (بسبب أصابته للشرطى (هاردين |
Yani adım Maggie ama çeklerimde Johanna Margaret Hardin yazıyor. | Open Subtitles | لا، أقصد، اسمي (ماغي)، ولكن في شيكاتي، اسمي (جوانا مارغريت هاردين). |
SO Hardin Donovan DOUBLE-ÇAPRAZ VE PARA ALDI. | Open Subtitles | لم يكن هناك أي علامة على وجود إمرأة غامضة و (هاردن)؟ |
OLAN? Hardin'in. | Open Subtitles | (وصلتنا أخبار بأنّ رجال (هاردن ... (قتلوا زوجة (دونوفان |
Jake Hardin. | Open Subtitles | -أنا (جيك هاردن ) |