Nihayet, robotik hareket planlamada, karmaşık görevlerin başarılması amacıyla robotların becerilerini kullanarak, gelecek hareket özgürlüğü olasılıklarını en yüksek sayıya ulaştıracak çok çeşitli yeni teknikler bulunmaktadır. | TED | بالنهاية، في التخطيط الحركي الآلي، يوجد العديد من التقنيات الحديثة التي حاولت استغلال قدرات الروبوتات لزيادة حرية التصرف المستقبلية إلى الحدود القصوى من أجل إنجاز مهام معقدة. |
Bu gördüğünüz ifade şuna karşılık geliyor: Zekâ bir F kuvveti olup, etkisi gelecek hareket özgürlüğü sayısını yükseltmektir. | TED | إذاً ما ترونه هنا هو تصريح توافقي أن الذكاء هو إجبار، F، الذي تعمل على زيادة حرية التصرف المستقبلي للحدود القصوى. |
Etkisi, olası erişilebilir gelecek çeşitliliği S olmak üzere, tau zamanına dek, T gücü ile gelecek hareket özgürlüğü miktarını en yükseğe ulaştırmak veya seçenekleri açık tutmaktır. | TED | إنها تعمل على زيادة حرية التصرف المستقبلية إلى الحدود القصوى، أو إبقاء الخيارات متاحة، باستخدام بعض القوة T، مع تنوع الأزمنة مستقبلية ممكنة، S، حتى أفق الزمن المستقبلي، تاو. |
Diana'nın daha çok hareket özgürlüğü olduğu kesin. | Open Subtitles | . من الواضح انه كان لديانا نوع من حرية الحركة |
Ama bu alanda, hareket özgürlüğü yasaktır. | Open Subtitles | لذا تستطيعون مواصلة أعمالكم لكن حرية الحركة مقيدة في هذه المقطة |
Bilek esnekliğini ve omuz eklemlerini ekleyerek altı motorlu yani altı dereceli hareket özgürlüğü sağlayan kendi yapay kolumuzu Chicago Rehabilitasyon Enstitüsünde yaptık. | TED | لذا بنينا ذراعاً خاصةً بنا في معهد إعادة التأهيل في شيكاغو بحيث أضفنا إنثناءً للمعصم و مفاصل الكتف لنحصل على ستة محركات ، أو ست درجات من حرية الحركة. |
Gelecek nesillerin yapay zeka yapılandırmasına ya da insan zekasını anlamalarına yardımcı olmak için, onlara iletmek istediğim kendi eşdeğer ifadem ise şudur: Zekâ, gelecekteki hareket özgürlüğü miktarını en yüksekte tutmaya ve kısıtlamalardan kaçınmaya çalışan fiziksel bir süreç olarak görülmelidir. | TED | نسختي المقابلة لتلك المقولة هي أن نعطي أحفادنا لمساعدتهم على بناء نواحي الذكاء الاصطناعي أو لمساعدتهم على فهم الذكاء البشري، هو التالي: إن الذكاء يجب أن ينظر إليه على أنه عملية فيزيائية التي تحاول أن تزيد من حرية التصرف المستقبلية إلى أقصى الحدود و تتجنب القيود في مستقبلها. |
hareket özgürlüğü talep ediyoruz. | Open Subtitles | نطلب حرية الحركة. |
Yani süper güçlü ve süper hızlı bir kol yerine, yüzde 25 kadın eli olan bir kol yaparak başlıyoruz. sarmalayabilen bir eli olacak, tamamen açılabilecek, bilekte 2 dereceli hareket özgürlüğü ve bir dirsek. | TED | لذا بدلاً من أن نصنع ذراعاً قويةً وسريعة ، إننا نصنع ذراعاً -- إننا نعمل مع نسبة الـ 25 بالمائة من الإناث -- اللواتي سيتمكًنً من لف أذرعهن ، ويكن قادرين على مد الذراع بالكامل ، ويحصلن على درجتين من حرية الحركة في المعصم والمرفق. |