Cephanenize bakın ve eksikleri tamamlayın. 11:00'da Hareket etmeye hazır olun. | Open Subtitles | تفقدوا وتزودوا من الذخيرة وكونوا جاهزين للتحرك عند الساعة 11: |
Ama bir at her zaman "L" şeklinde Hareket etmeye mahkum. | Open Subtitles | لكن فارس وهبط إلى الأبد للتحرك في نمط L-الشكل. |
Hızlı Hareket etmeye hazır olun. | Open Subtitles | مجرد أن تكون مستعدة للتحرك بسرعة. |
Kaderimiz bizi, güneyi bırakıp kanımız, köklerimiz, dilimiz ve en önemlisi geleceğimizin uzandığı doğuya Hareket etmeye zorluyor. | Open Subtitles | قدرنا يجبرنا للتحرّك من الجنوب إلى الشرق حيث دمّنا ، جذورنا ، لغتنا ، والأهم ! من ذلك أن مستقبلنا يرقد |
Bu iki dünya, biraz daha birbirine yakın Hareket etmeye başladı. | Open Subtitles | بدأ هذين العالمين بالتحرك أكثر بقرب بعضهما ، والسبب في ذلك |
Bu düğmeye gemi Hareket etmeye başlayana kadar asla basmamalısınız. | Open Subtitles | ذلك الزر لا يجب أن يضغط حتى السفينة تبدأ التحرك. |
O zaman ısınır, Hareket etmeye başlarsın. | Open Subtitles | تعرف يمكنك أن تحصل على دفئ أكثر ويمكنك أن تتحرك |
Hareket etmeye ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | و قد كنا بحاجه ماسه للتحرك |
Hareket etmeye hazırlanıyorlar bence. | Open Subtitles | اعتقد انها تستعد للتحرك |
Hareket etmeye hazır mı? | Open Subtitles | هل هو جاهز للتحرك |
- Bana Hareket etmeye başlamamı söylediler. | Open Subtitles | أخبروني أن أستعد للتحرك - من ؟ - |
- Hareket etmeye hazırlan. | Open Subtitles | -أيها السائق، إستعد للتحرك |
Hareket etmeye hazır olalım! | Open Subtitles | دعونا نستعد للتحرك! |
Hareket etmeye hazir olun. | Open Subtitles | استعدّوا للتحرّك. |
Hızlı Hareket etmeye hazır olun. | Open Subtitles | استعّد للتحرّك بسرعة. |
Sonra Hareket etmeye hazır ol. | Open Subtitles | ثم استعد للتحرّك. |
Yani bir cisim onu değiştiren bir şey olmadığı sürece Hareket etmeye veya aynı yerde durmaya devam edecektir. | TED | لذلك، يستمر الجسم بالتحرك أو البقاء في نفس المكان ما لم يؤثر عليه شيئًا |
Bir şekilde Hareket etmeye devam etse bile zaman geçtikçe mıknatısın gücü azalacak ve nihayetinde duracaktır. | TED | وحتى لو استمرت بالتحرك بطريقة ما، فستتحلل قوة المغناطيس مع الوقت، وسيتوقف في النهاية عن العمل. |
Yanınızdakiler hızlı Hareket etmeye başlarsa, acele etmeniz gerektiğini hissetmeniz lazım. | TED | إذا بدأ أصدقاؤك في التحرك بسرعة، يجب عليك الشعور بأنه يجب الإسراع. |
Çocuk Esirgeme hızlı Hareket etmeye karar verirse, bu bize zaman kazandırabilir. | Open Subtitles | بإستطاعتهم أن يوفروا لنا القليل من الوقت إذا قررت جمعية حماية الأطفال أن تتحرك سريعًا |
Yollarda Hareket etmeye başladı. | Open Subtitles | بَدأتْ الطرقُ بالتَحَرُّك أيضاً. |