Yaptığım her harekette, sanki bir çeşit kayıp da beraberinde geliyor, ve sevdiğim kadın gitti, oğlumu Collier'a kaybediyorum, ve ben... | Open Subtitles | كل حركه اقوم بها يبدو وكانها بعض الخساره تاتى معها |
Tek bir yanlış harekette ailen ölür. Anladın mı? | Open Subtitles | حركه واحده خاطئه عندها يموت أبواك ، أفهمت؟ |
Sizden hiçbir ani harekette bulunmamanızı ve dediklerimi harfiyen yapmanızı istiyorum. | Open Subtitles | اطلب منكم الاتقومو بأي حركه مفاجأه وافعلوا ما اقوله لكم |
Ben bu işaretin harikuladeliğini kullanarak çocukların sınırda ailelerinden ayırılmalarına dikkat çekmek istedim. Çok basit bir harekette bulundum. | TED | أردت استلهام عبقرية هذه الإشارة لجذب الانتباه لمشكلة انفصال الأطفال عند الحدود. وقمت بحركة بسيطة للغاية. |
Senle yirmidört saatliğine köle olmasına iddaya girerim ki seni bir harekette alt edebilirim. - Bekle bir dakika. | Open Subtitles | أراهنك بـ24 ساعة كعبدتك المطيعة أنني سأتولي أمرك بحركة واحده |
Tek bir yanlış harekette yayları öpersin. | Open Subtitles | بحركة خاطئة، وسينتهي بك الأمر بعدم المرح الربيعي |
Bununla birlikte erkeklerin bu harekette yer almasını sağlamak oldukça tartışmalı. | TED | ولكن مع ذلك إدراج الرجال خلال هذه الحركة سيكون محل نقاش. |
Bir harekette yer almak isterim. | Open Subtitles | حسنا. اريد ان اكون جزءا من حركه |
Buddy bana bir harekette bulundu. | Open Subtitles | انه بودي فعل حركه معي |
- Yani, hiç bir harekette bulunmadı- - Huh. | Open Subtitles | أنا أعني أنَّه لم يقم بحركة أو ما شابه... |
Morrigan yaşlıların desteğini almadan bir harekette bulunmayacaktır, ama alırsa yapabileceğim pek bir şey kalmaz. | Open Subtitles | -الموريجان " لن تقوم بحركة " حتى تحصل على دعم " الشيوخ " ، ولكن اذا حدث -لن يكون فى مقدورى فعل شىء |
Bu yeni harekette benim favori projelerimden bir tanesi de bu. | TED | ولعل هذا هو أحد مشاريعي المفضلة لهذه الحركة الجديدة. |
Evet, feminist harekette oldukça aktiftir. | Open Subtitles | في المتحف؟ نعم, إنها ناشطة في الحركة النسوية |