| Önce paraya ihtiyacım vardı çünkü Harleen'le evliyim. | Open Subtitles | لاني احتجت ان اجني المال حتى اطلب من هارلين الزواج |
| Hey, Harleen! | Open Subtitles | هي ، هارلين 2235 02: 01: 33,999 |
| FLOYD LAWTON "DEADSHOT" Harleen F. QUINZEL "HARLEY QUINN" | Open Subtitles | "فلويد لاتون" "ديدشوت" "هارلين إف كوينزيل" "هارلي كوين" |
| Kaçıp suç dünyasına adımını atmadan önce Dr. Harleen Quinzel olarak tanınıyordu. | Open Subtitles | قبل ان تهرب وتنظم الى السيرك كانت تعرف ب الدكتورة (هارلين كوينزل)َ |
| Tırlatıp sirke katılmadan önce Dr. Harleen Quinzel olarak tanınıyordu. | Open Subtitles | قبل أن تهرب وتنضم للسيرك كانت طبيبة تدعى (هارلين كوينزل) |
| Merhaba, Harleen. | Open Subtitles | مرحبا يا هارلين |
| Harleen orada bekliyor olacak. | Open Subtitles | هارلين ستأتي إلى هناك |
| Evet, Harleen Sahani. O haklı. Bu an bir daha asla gelmez. | Open Subtitles | أجل، (هارلين ساهاني) إنّه على حقّ هذه اللّحظة لن تأتِ أبداً مرّةً أخرى |
| Harleen'e ateş etti, ama ben araya girdim. | Open Subtitles | "لقد أطلق النار على (هارلين) لكنّي تدخلت" |
| Bak, Harleen, sen dövüş sanatlarında pek iyisin. | Open Subtitles | أنظري، يا (هارلين)، أنتِ حقّاً بارعة في فنون الدفاع عن النفس |
| Harleen'in nerede olduğunu söyler misiniz? | Open Subtitles | -هل بامكانكِ أن تُخبرينا أين (هارلين)؟" " |
| Harleen, Omar Zafar denen şahıs hem poliste hem de hükümette bağlantıları var. | Open Subtitles | (هارلين)، (عمر زافار) لديه علاقات داخل الشرطة و الحكومة |
| Bayan Harleen hayatınızı geri kazanmak sizin seçimlerinize bağlı. | Open Subtitles | آنسة. (هارلين) لديكِ فرصة لاستعادة حياتكِ للعودة الى جدّتك |
| Yoksa bu, Harleen'in ne kadar acıya katlanabildiğine bağlı olacak. | Open Subtitles | وإلّا سيكون على (هارلين) أن تتحمّل الألم. |
| Sen çok heyecan vericisin, Harleen. Şimdi o silahları al ve ateş et! | Open Subtitles | أنتِ مثيرة جدّاً، يا (هارلين) الآن أخرجِ المسدسات و أطلقِ النار |
| Harleen senin için tehlike oluşturabilir. | Open Subtitles | (هارلين)، يمكن أن تكون تهديداً بالنسبة لك. |
| Hey, Harleen, kahve için teşekkürler. | Open Subtitles | -مرحباً (هارلين)، شكراً لكِ لأجل القهوة |
| Merhaba, Harleen. Tanıştığımıza memnun oldum. | Open Subtitles | -مرحباً (هارلين)، سعيدٌ بمقابلتك |
| Harleen, banka resepsiyon memuru. | Open Subtitles | "هارلين)، موظفة استقبال مصرف)" |
| Bizim banka resepsiyon memurumuzun adı Harleen. | Open Subtitles | موظفة الاستقبال لدينا، تُدعى (هارلين) |