Sadece kendi başını belaya sokmuyorsun, Harlem'de de işler kötüye gidecek. | Open Subtitles | أنت تشتري المشاكل وليس لنفسك فقط بل لحمام دم في هارلم |
Harlem'de, bir kaç kişiyle ortaklaşa kaldığım apartman dairesi dökülüyordu. | TED | و هناك عشت في شقة في بناء متهاو في هارلم مع شركاء سكن |
Çocuklarla çok çalışıyorum. Bunlar Harlem'de birlikte çalıştığım çocuklar. | TED | أعمل مع الأطفال كثيراً , هؤلاء هم الأطفال الذين أعمل معهم في هارلم |
Ben, Harlem'de doğmuş ve yazlarını ayrımlaşmış Güney'de geçirmiş Afrikan Amerikalı bir çöpçünün kızıyım. | TED | أنا إبنة عامل قمامة أمريكي من أصل إفريقي ولد في هارلم وقضي فصول الصيف في الجنوب العنصري. |
Harlem'de onlardan başka hangi çetenin bu kadar paraya ihtiyacı var ki? | Open Subtitles | ومن غيرهم في هارلم يريد المال بشدة تجعله يخطف ابنتي؟ |
Öyle olabilir dedim. Kızı Harlem'de sakladıklarını da söylemedim. | Open Subtitles | قلت أني أعتقد أنها عندهم ولم أقل أنها لديهم في هارلم |
Bugün pazar. Zenciler Harlem'de sayemizde iyi eğleniyorlar. | Open Subtitles | الزنوج أعجبتهم سياستنا البنكية الجديدة في هارلم |
Orası Harlem'de. O bombayı nerede bulduğumuzu zannediyorsun? | Open Subtitles | نعم انه في هارلم اين تعتقد اننا وجدنا القنبلة |
Hatırlasana, sana ilk bombanın Harlem'de bulunduğunu söylemiştim ya. | Open Subtitles | تذكر لقد قلت ان ويس وجد تلك القنبلة في هارلم نعم لقد وجدناها في الحي الصيني |
Hadi! Göster o orospu çocuğuna Harlem'de yaptıklarını. | Open Subtitles | هيا، علًم هذا الوغد كيف تفعلون ذلك في هارلم |
Harlem'de millete uyuşturucu satanlar homoseksüeller değil. | Open Subtitles | الشواذ لم يكونوا من الناس اللذين يتاجرون بالمخدرات في هارلم |
Harlem'de millete uyuşturucu satanlar homoseksüeller değil. | Open Subtitles | الشواذ لم يكونوا من الناس اللذين يتاجرون بالمخدرات في هارلم |
Bence Bedford-Stuyvesant'ın ara sokaklarında bulunan genç bir kadın olsaydı Harlem'de bulunmuş olsaydı şehrin veya eyaletin daha karanlık yerleşim yerlerinden birinde bulunmuş olsaydı Donald Trump çıkıp konuşmazdı hatta tek bir kelime bile fısıldamazdı. | Open Subtitles | اعتقد لو أن الشابة وجدت مقتولة في زقاق في بيدفورد ستايفاسنت لو وجدت في هارلم |
Biri Harlem'de, diğer ikisi Village'de 5'i de aşırı dozda Ecstasy olarak belirtilmiş. | Open Subtitles | نعم,واحد في هارلم و اخران في حي فيلج كلهم صُنفوا على أنهم ضحايا جرعة زائدة من حبوب النشوة |
Şahsen, Harlem'de yaptıkları için Luke Cage'e teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا مثلاَ, أود شكر"لوك كيج" على كل ما فعله في"هارلم". |
Bu Harlem'de oynadığımız şekil. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي لعبنا في هارلم. |
Harlem'de açılan bir ateş sonucu 7 yaşında bir çocuk öldü. | Open Subtitles | تراشق بالأسلحة في "هارلم" تسبب بموت طفل عمره 7 سنوات |
Ben yapmadım. Ben sadece Harlem'de öldürülmek üzere olan bir polisi kurtardım. | Open Subtitles | لم افعل لقد منعت شرطيا ابيض في هارلم |
Onların ölüm fermanı, polislerin Harlem'de uyuşturucu satıcılarını korumaya ikna olmalarıyla yazılmıştı. | Open Subtitles | موتهم بدأ في اليوم الذي وافق فيه رجال الشرطة الفاسدين... على حماية المتعاملين بالمنشطات في هارلم. |
Oh, bu gece Harlem'de gözyaşları sel olup akacak. | Open Subtitles | أوه، اللّيلة ستسقط الدموع كالمطر في "هارلم". |