| Bu da Rico'nun "Zor Ölüm"'deki partneri Booker Dane, Brock Harman oynuyordu. | Open Subtitles | هذا شريك " ريكو " في كل " أفلام " القتل الصعب " بوكر دين " لعب دوره " بروك هارمان " |
| - Alo, yenge. Ben Liak, Harman'ın arkadaşı. | Open Subtitles | -مرحباً يا زوجة أخي، أنا (لياك)، صديق (هارمان ) |
| Liak aradı. Harman seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | لقد اتصل (لياك)، و (هارمان) يريد التحدث إليك |
| Bay Harman, Chumhum'ın Güvenlik Filtresinin ırkçılık niyeti taşıması ihtimali var mıdır? | Open Subtitles | سيد هيرمان هل ممكن أن يكون لمصفي الأمان نوايا عنصريه؟ |
| Bir cep TV'si, kaz tüyü yastığını Mısır pamuğundan uyku setini ve çarşafını ve özel Harman, kavrulmuş Fransız kahveni. | Open Subtitles | ملايات وأغطية الوسائد من القطن المصري وكيس شفاف مغلق الإحكام به المزيج الخاص من القهوة الفرنسية المحمصة |
| Daniel Harman'ın kıçını öpmek için sıraya girmeyeceğim sen de öyle. | Open Subtitles | لن أقف في الطابور من أجل امتياز تملُّق (دانيال هاردمان)، ولا حتى أنت |
| Hâlâ Tanrı'dan yeni bir Harman dövme makinesi bekliyorum. | Open Subtitles | ما زلت بانتظار أن يعطينا الرب مدراسا جديدا |
| Yani diyorsun ki, Harman Liak'ın ortağı. | Open Subtitles | إذاً أنت تقصد أنّ (هارمان).. هو شريك (لياك) |
| Sonra Harman parayla döndüğünde onu da öldürdüm. | Open Subtitles | وبعد ذلك، و عندما عاد (هارمان) بالنقود، قتلته أيضاً |
| Aundh'daki kamerada, Harman'ın arabasında açıkça görülüyorsun. | Open Subtitles | أنت ظاهر بشكل واضح أمام كاميرا المراقبة في سيارة (هارمان) |
| Edmund Harman! | Open Subtitles | ادموند هارمان! أنتم جميعا |
| - Her şeyi biliyorum, Harman. | Open Subtitles | -أنا أعرف كل شيء، يا (هارمان ) |
| Dün gece Harman her şeyi anlattı. | Open Subtitles | لقد أخبرني (هارمان) بكل شيء ليلة أمس |
| Harman. Kanchan seni çok seviyor. | Open Subtitles | (هارمان)، إنّ (كانشان) تحبك كثيراً |
| Bay Harman verilerinin ilk önce beyazlarca üretildiğini kabul ediyor, ...bu nedenle tartışma sonucun ne olacağını bilmesi gerektiği üzerine yapılabilir. | Open Subtitles | السيد هيرمان يعترف انه عرف بان البيانات كانت تاتي بشكل اساسي من القوقاز, |
| Bu dünyayı daha iyi bir yer yapmanın ruhuyla, ...Bay Harman Bayan Feldman'a 50 bin dolar teklif ediyor, ...istediği yerde yeni bir restoran açması için. | Open Subtitles | و لكن بروح جعل هذا العالم مكانا أفضل, $ السيد هيرمان يعرض على السيده فيلدمان 50.00 لتفتح مطعما في أي مكان تريد. |
| Bay Harman, Chummy Haritalarının yalnızca cİS'de, yani Chumhum'ın kendi işletim sistemlerinde olduğu doğru mudur? | Open Subtitles | سيد هيرمان, هل صحيح أن خرائط تشامي متوفره فقط في... نظام التشغيل الخاص بتشام هام؟ |
| Bir cep TV'si, kaz tüyü yastığını Mısır pamuğundan uyku setini ve çarşafını ve özel Harman, kavrulmuş Fransız kahveni. | Open Subtitles | التلفاز المحمول ووسائدك الطرية ملايات وأغطية الوسائد من القطن المصري وكيس شفاف مغلق الإحكام به المزيج الخاص من القهوة الفرنسية المحمصة |
| Daniel Harman'ın kıçını öpmek için sıraya girmeyeceğim sen de öyle. | Open Subtitles | لن أقف في الطابور من أجل امتياز تملُّق (دانيال هاردمان)، ولا حتى أنت |
| Hâlâ Tanrı'nın yeni bir Harman makinesi vermesini bekliyorum. | Open Subtitles | ما زلت بانتظار أن يعطينا الرب مدراسا جديدا |
| Çok tedbirli adamdı.Ama buğday Harman makinasıyla oynamaya bayılırdı | Open Subtitles | كان رجلاً حكيمًا، لكنه فقط أحبّ اللّعب مع نورج القمح ذلك . |
| Bunun adı Josh. Zencefilli bira ve Harman viskili. | Open Subtitles | هذا يدعى شراب جوش شراب الزنجبيل مع القليل من الويسكي |