"harris'" - Translation from Turkish to Arabic

    • هاريس
        
    • لهاريس
        
    İlgileniyorsanız size Jaron Lanier'ın Tristan Harris'in, Nir Eyal'in çalışmasını öneriyorum. TED إذا كنتم فضوليين، أنصح بعمل جارون لانير، وتريستان هاريس ونير عيال.
    Tippin'i Harris Kampı'na göndermemin bir nedeni de Sydney'yi korumaktı. Open Subtitles جزء السبب أرسلت تيبين لتخييم هاريس كان أن يحمي سدني.
    Ev sahibiyle konuşmadan alarm sonrası normale dönemezsin, Harris ! Open Subtitles أنت لا تكذبي إنذاراً دون التحدث للساكن الرئيسي يا هاريس
    Harris yine topu almaya çalışıyor. Bugün iyi mücadele ediyor. Open Subtitles هاريس مرة اخرى يحاول التاثير على النتيجة انه يكافح الليلة
    Bernabéu, Gavin Harris'i selamlamak için ayakta. İşini iyi yaptı. Open Subtitles البرنابو يرتفع كله لتحية هاريس بشغف لقد ادى ما عليه
    Yine de en azından birimiz Harris'le evlenmeliydi diye düşünmüyor musun? Open Subtitles لكن لا تَعتقدُ على الأقل أحدنا كان يَجِبُ أنْ يَتزوّجَ هاريس.
    Öncelikle Cate Harris, tekstil varisi Catherine Heathridge'in sahne adıymış. Open Subtitles كايت هاريس كان الاسم المزيف لـ كاثرين هيثريدج وريثة منسوجات
    Tamam, Michael Crowley, ilk kurban Tyler Harris'in yüzme koçuymuş. Open Subtitles حسنا.مايكل كراولي الضحية الأولى كان مدرب السباحة لـ تايلر هاريس
    Miss Harris Los Angeles Ofisine giden yolda basamakları hızla çıkıyor. Open Subtitles ملكة جمال هاريس قد ارتفع بسرعة لأعلى مكتب تكتل لوس أنجليس،
    Bugün hastaneden ayrılmadan önce seninle konuşmak istiyorum Dr. Harris. Open Subtitles كنت افضل ان تأتى الى الليله قبل ان تغادر,دكتور هاريس
    Neden Bay Harris'in erkek kardeşini dua çemberi için çağırmıyoruz? Open Subtitles لماذا لا نأخذ طلب الاخ هاريس الي دائره المصلين ؟
    Bay Harris hastaneye kaldırıldı ve birkaç saat sonra geçici hafıza kaybıyla uyandı. Open Subtitles أُخذ السيد هاريس إلى المستشفى واستيقظ بعد عدة ساعات بفقدان ذاكرة قصير الأجل
    Kardeşinin dediğine göre Phillip Harris kılıf olarak Zenith Stüdyolarında çalışıyormuş. Open Subtitles قال أخته أن فيليب هاريس كان يعمل متخفيا في استوديوهات زينيث.
    Hadi ama, Harris, ona şahsen teşekkür etmeden savaşa gidemem. Open Subtitles هيا هاريس لا يمكنني الذهاب للحرب بدون أن اشكره شخصياً.
    Karşınızda, eski Google tasarımcısı, Tristan Harris. TED هنا يحدثنا مصمم جوجل السابق، تريستان هاريس.
    Jonathan Harris: Belki olur musun? TED جوناثان هاريس: ربما سوف تموتين؟ المرأة: نعم.
    Arkadaşı Marwood Harris de arkadan onu takip ediyormuş. TED كان يتبعه في الخلف صديقه، رجل يدعى ماروود هاريس.
    Bu Scott Fischer'di, Rob Hall, Andy Harris, Doug Hansen, ve Yasuko Namba. TED هذا سكوت فيشير روب هال آندي هاريس دوغ هانسين و ياسوكو نامبا
    Watford'taki Harris buradakilerden daha ucuza yapacağını söyledi. Open Subtitles ان هاريس يقول انه سيقوم بتصليحه ارخص من سعره فى المدينة
    Onu Piccadilly Meydanı'ndaki vestiyere bırakırsın ve Harris de saat 1:30'da alır. Open Subtitles اذهب و اتركه فى غرفة المعاطف فى سيرك بيكاديللى وسيقوم هاريس بإلتقاطه فى الواحدة والنصف
    Harris böyle derdi değil mi, durum eve dönüşte kontrol altındadır. Open Subtitles هذا ما قلتيه لهاريس هناك الموقف امن في طريق العودة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more