| Leonard, Hartman gelip bizi bu şekilde yakalarsa... ağzımıza sıçar. | Open Subtitles | لو حضر هارتمان و وجدنا هنا ياليونارد ستكون مصيبة علينا |
| Korkuyor ı, şu anda mr olduğunu tartışmak değil ı'm. Hartman. | Open Subtitles | أخشى أنه ليس بإمكاني مناقشة ذلك في الوقت الراهن، سيد هارتمان |
| Şimdi de güzel havanın keyfini çıkaran Hartman Hughes'a bağlanıyoruz. | Open Subtitles | والآن نخرج الى هارتمان هيوز الذي يستمتع بالهواء النقي. هارتمان لست مبتلا جدا اليس كذلك؟ |
| Hartman Hughes az önce atladı... | Open Subtitles | هارتمان هيوز قفز للتو أكرر قفز الى داخل المنجم. |
| Bütün gözler artık sadece Mary Horowitz'in değil CCN muhabiri Hartman Hughes'un da üzerinde. | Open Subtitles | ولكن أيضا على مراسل سي سي ان هارتمان هيوز. |
| Hartman Hughes, bize mucizelere inanmamız gerektiğini hatırlattın. | Open Subtitles | هارتمان هيوز أنت ذكرتنا ان نؤمن بالمعجزات. ما هو شعورك بكونك بطلا؟ |
| Johnny Hartman'ı dinledik. | Open Subtitles | أغنية أنها منتصف الليل بصوت جوني هارتمان |
| Dr. Hartman tekrar yürümem konusunda bana yardımcı olabilirse mükemmel olur. | Open Subtitles | من المؤكد أنه سيكون رائعاً إذا ساعدني الدكتور هارتمان في المشي مجدداً أنا آسف .. |
| - Bu o, Rick Hartman. Meksika'da hava dalışı sırasında ölmüş. | Open Subtitles | "هذا هو, "ريك هارتمان "لقد مات اثناء قفزه بالمظلة في "المكسيك |
| Hartman Amcanız'ın eski kıyafetlerini iyi ki atmamışım. | Open Subtitles | من الجيد أني لم أتخلص من ملابس السيد هارتمان القديمة |
| Ama ona bağlanmadan önce onu Kentucky'deki annesi Hartman'ın çiftliğine götürmeliydi. | Open Subtitles | و لكن قبل أن يعقد قرانه أخذها معه إلى كنتاكي لترى حقل والدته هارتمان |
| Dr. Hartman röntgen sonuçları için aradı. | Open Subtitles | د.هارتمان اتصل بخصوص صور أشعة الأكس لقد قال أنَّ عمودي الفقري مشوه الآن |
| Dr. Hartman, Peter'ın boynunda sürekli büyüyen kocaman bir yumru var. | Open Subtitles | دكتور هارتمان , بيتر لدي ورم ضخم ينمو في رقبته |
| Dr. Hartman, babam iyi mi? | Open Subtitles | دكتور هارتمان , هل كل شيء بخير معي أبي ؟ |
| Yapabileceğiniz bir şeyler olmalı Dr. Hartman. | Open Subtitles | يجب أن يكون هنالك شيء ما يمكنك القيام به دكتور هارتمان |
| Hatırlarsın Dr. Hartman zamanında bana da bel soğukluğun var demişti. | Open Subtitles | أتعلم دكتور هارتمان قال لي من قبل بأنه لدي السيلان |
| Dr. Hartman'ın bize yardım edememesi çok kötü oldu. | Open Subtitles | شيء مؤسف أن الدكتور هارتمان لم يستطع مساعدتنا |
| Yönlendirme için, burada, size mr Hartman atama edişinin. | Open Subtitles | أنا أعهد السيد هارتمان إليك، هنا، للتوجيه |
| Biraz egzersiz o jet lag, Hartman ile yardımcı olmalıdır. | Open Subtitles | بعض التدريب من الممكن أن يساعد بهذا الإهمال، هارتمان |
| I burada Hartman gerekir ve ı şimdi burada ona ihtiyacımız, bak. | Open Subtitles | أنظر، أنا بحاجة هارتمان هنا، وأنا بحاجته الآن |