Pekala, belki senin gibi Yale ya da Harvard'a gitmedim. | Open Subtitles | حسنا، ربما أنا لم أذهب إلى هارفارد مثلك أو ييل. |
Bir kaç yıl sonra Harvard'a ilk maaşlı iznim için taşındığımda bu sefer ilgi duyduğum ağ hepimizin içinde bulunan genler, proteinler ve metabolitlerin birbirleriyle ve hastalıklarla olan ilişkileriydi. | TED | بعد عدة سنوات عندما انتقلت إلى هارفارد أولًا كإجازة أصبحت مهتمًا بنوع آخر من الشبكة: تلك المرة، الشبكات التي بداخلنا كيف ترتبط الجينات والبروتينات والأيضات ببعضها البعض وكيف ترتبط بالمرض |
Ve başvuru şovumda, Bütün Harvard'a niçin... pasta şefi olmak istediğimi göstereceğim. | Open Subtitles | وسوف أدخل الاختبار وسوف أراكم جميعا في هارفارد الذي سوف يجعلني كبير طباخين الحلويات |
Görüşmeye başlamıştık ve benimle ilgili her şeyi seviyordu; akıllı oluşumu, Harvard'a gitmiş olmamı, genç kızlara yardım etmeye çok istekli oluşumu ve işimi. | TED | بدأنا بالمواعدة، وكان يحب كل شيء في، أنني كنت ذكية ، أنني ذهبت لهارفارد أنني كنت أحب مساعدة الفتيات المراهقات، وعملي. |
Evet. Bir alışma meselesi, tabii ki. Ama o her zaman Harvard'a gitmek istemiştir. | Open Subtitles | نعم, إنه تعديل بالطبع ولكنها دائما تقول بأنها تريد الذهاب إلى هارفورد |
Çok komik çünkü o yumurtalık Harvard'a gitmişti. | Open Subtitles | ومن المثير للسخرية لأن ذلك المبيض ذهب إلى جامعة هارفارد. |
Sana Harvard'a gittiğin için ne kadar şanslı olduğunu hatırlatmak istedim. | Open Subtitles | فقط أريد أن أذكرك كم أنت محظوظ لوجودك في هارفرد |
Zaten nöroloji şefini Harvard'a kaptırdım. | Open Subtitles | لقد خسرت بالفعل رئيس قسم العصبية ل"هارفرد" |
West Side Koleji de pek çok çocuğu Harvard'a sokuyor. | Open Subtitles | ثانيا : المدرسة الاعدادية الغربية ألحقت طلاب كثيرين بجامعة هارفارد |
O binayı Harvard'a büyük büyükbabam hediye etmiş. | Open Subtitles | لست قاعة باريت ،جدي الأعظم فقط أعطاها إلى هارفارد |
Sende yalnızca Harvard'a veya başka bir yere gidecek beyin yokmuş. | Open Subtitles | أنت ما عِنْدَكَ الأدمغةُ أَو الأحشاءُ للذِهاب إلى هارفارد أَو أي شئ آخر. |
Keşke hiç Harvard'a gelmeseydim. | Open Subtitles | أنا فقط اتمنى اننى لم اذهب ابدا إلى هارفارد. |
Anne, ben 14 yaşındayım. Harvard'a gitmeyeceğim. | Open Subtitles | . أُمّى ، أنا بالرابعة عشرة . لن أذهب إلى هارفارد |
Bak, Harvard'a gittiğine dair ifade verecek birilerine ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت سوف تحتاج شخصاً ليشهد أنك ذهبت إلى هارفارد |
Bütün Harvard'a niçin... pasta şefi olmak istediğimi göstereceğim. | Open Subtitles | وسوف أدخل الاختبار وسوف أراكم جميعا في هارفارد الذي سوف يجعلني كبير طباخين الحلويات |
Ve sonra Andy şöyle dedi, "Bay Dekins oğlunuzun Harvard'a mı, yoksa Yale'e mi gitmesini istersiniz?" | Open Subtitles | سيد ديكينز قال له أندى سيد ديكينز هل تريد أرسال أولادك لهارفارد أم يال ؟ |
Harvard'a gitmek zorunda da değil. Belki gitmemesi gerekiyor. | Open Subtitles | ليس عليها أن تذهب إلى هارفورد وربما لايجب عليها |
Hemen Harvard'a nakil ettireyim. | Open Subtitles | بالتأكيد، وسوف يكون الجسم نقل إلى جامعة هارفارد على الفور. |
Harvard'a girsem bile hazırlıkta kıçımı yırtmak zorunda kaldırdım. | Open Subtitles | تعلم لقد عملت كثيرا في المرحلة الاعدادية حتى تم قبولي في هارفرد |
Hepiniz üniversiteli çocuklarsınız ve ben sizi tutmak için Harvard'a ve Yale'e kadar gittim. | Open Subtitles | .جميع النادلين من دارسي الجامعات لقد درست فى هارفارد وأستأجرتكم |
Olduğum yerde kalınca Harvard'a girip giremeyeceğimi bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لانعرف إن كان بإمكاني الذهاب إلى هارفرد إذا بقيت حيث أنا |
Ve sonra Andy şöyle dedi, "Bay Dekins oğlunuzun Harvard'a mı, yoksa Yale'e mi gitmesini istersiniz?" | Open Subtitles | و بعدها قال أندى سيد ديكنز هل تريد أولادك يذهبوا الى هارفارد ام يالى |
Görüşmelerde iyi değilimdir. Bu yüzden Harvard'a girememiştim. | Open Subtitles | فأنا لا أبلي جيدا في المقابلات ذلك سبب عدم التحاقي بهارفارد |