| Ben sadece ilişkimiz olgunlaştığından biraz hassasım. | Open Subtitles | انه فقط .. بأنني أنا حساسة بسبب .. لأن لدينا الأن علاقه .. |
| Büyük bir kamburdu ve bu konuda biraz hassasım. | Open Subtitles | حسنا لقد كان كذلك ولكننى حساسة بخصوص هذا الشأن قليلا |
| Bu çok iyi niyetli bir teklif Nicole.. Amam ben ofis ilişkileri ile ilgili çok hassasım. | Open Subtitles | هذا عرض كريم نيكول و لكني حساس حيال العلاقات المكتبية |
| Bu aralar "yalancı" kelimesine karşı çok hassasım da. | Open Subtitles | لقد أصبح حساس جداً مؤخراً حول كلمة كاذب. |
| Tamamen hor görme üzerine, ve bu nedenle de hor görme üzerinde oldukça hassasım. | TED | إنه ليس سوى تناقض ولهذا السبب أعتقد أني مفرطة الحساسية تجاه التناقض عاموماً |
| Sanırım, sadece biraz daha fazla hassasım. | Open Subtitles | أَحْزرُ أنا مُجَرَّد حسّاس أكثر بعض الشيء الآن أَو شيء. |
| Sanırım biliyorsun ki özel hayatımla ilgili biraz hassasım. | Open Subtitles | أنا واثقة أنّك تعرفين أنّني حسّاسة بعضَ الشي بشأن حرّيتي الشخصيّة. |
| Bu konuda hala biraz hassasım. | Open Subtitles | ولكني مازلت حساسه قليلاً حول هذا الموضوع |
| Bu konuda biraz hassasım. | Open Subtitles | أعتقد أنني حساسة قليلا بالنسبة لها الموضوع |
| Konuyla ilgili ne kadar hassasım biliyorsunuz | Open Subtitles | كلاكما يعرف كم أنا حساسة بخصوص ذلك الموضوع. |
| Evet, kabul ediyorum, başarısız doktora sürecinden sonra belki biraz hassasım. | Open Subtitles | سأعترف ، لقد كنت حساسة قليلاً بعد أن تطرّق لـ فشلي في شهادة الدكتوراه |
| Şu kahve konusunda biraz hassasım da. | Open Subtitles | نعم، أنا مجرد حساسة حقا عن الشيء القهوة. |
| Partner sinirlerime dokunuyorsun, Bu konuda çok hassasım. | Open Subtitles | شريك كنت ضرب العصب الخام، وأنا حساسة جدا حول هذا الموضوع. |
| Yumruklama yok! hassasım. Leena'nın nereye koyduğunu görmesi büyük şans. | Open Subtitles | لا مزيد من الضربات أنا حساس لحسن حظنا ليينا رأته و هو يخفيه |
| Kuru temizlemede kullanılan kimyasallara karşı hassasım. | Open Subtitles | جسمي حساس للمواد الكيميائية في مساحيق الغسيل |
| Geçmişte yaşadığım kimseye anlatmadığım bazı şeyler var ve bu konuda biraz hassasım. | Open Subtitles | لم أشاركها مع أحدهم. و أنا حساس قليلاً بهذا الأمر. |
| Şu anda NSA'in genel algısı konusunda hassasım. | Open Subtitles | أنا حساس للادراك العام للأمن القومى حاليا |
| -Ben çok hassasım. | Open Subtitles | أنا شديد الحساسية |
| Ben, iş yerinde geçici personelle ilişki kurma konusunda biraz fazla hassasım. | Open Subtitles | أنا حسّاس بعض الشيء تجاه الأشخاص الذين يمارسون المداعبات بمكان العمل مع الموظفين |
| Sadece aşırı hassasım. | Open Subtitles | أنا فقط حسّاسة جدا |
| Önemi yok. Şu ara fazla hassasım o kadar. | Open Subtitles | انا فقط حساسه اكثر من اللزوم الآن |
| Ben de hassasım. | Open Subtitles | أنها ليست جيدة، إلا أنها هشة. أنا هشة جداً. |
| Şu an çok hassasım. İyi olacaksınız. | Open Subtitles | أَنا هشه جداً الآن أنت يجب أَن تكون لطيف معى |
| O yüzden biraz hassasım. | Open Subtitles | لهذا أنا ضعيف قليلاً. |