"hastalık ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • و المرض
        
    • والأمراض
        
    • والمرض
        
    • و الأمراض
        
    • الأمراض و
        
    • المرض و
        
    - ...sadece hastalık ve ölümler, hepsi bu. - Hey, bataklıkta... Open Subtitles الموت و المرض ، و جميع هذا- مهلا ، رأيت جثة-
    Çoğu, hastalık ve yoksulluk içinde kıvranıyor. Open Subtitles أغلبهم يُعاني بطريقةٍ ما من الفقر و المرض
    Salgın hastalık ve illet bulaştırabilecek birileri varsa o da biziz. Open Subtitles إذا كان هناك أحد قادر على توصيل الأوبئة والأمراض فهو نحن
    Savaş ve anlaşmazlık, fakirlik ve hastalık ve diğer doğal ve insan yapımı felaketler gibi problemler sanki hiç gitmeyecekler gibi görünür. TED بعض المشاكل مثل الحروب والصراعات، والفقر والأمراض وغيرها من الكوارث الطبيعية والبشرية تبدو وكأنها لا تزول على الإطلاق.
    Şimdi aramıza hastalık ve nifak tohumu ekenlere bize zorbalık yapamayacaklarını öğreteceğiz. Open Subtitles حان وقتنا الآن لنري زارعي الفتنة والمرض هؤلاء أنّهم لا يستطيعون إرهابنا
    Kısaca şehirlerde sıkışıklık, kirlilik, hastalık ve tüm bu olumsuz unsurlar mevcut. TED هكذا مع المدن ، لديكم كذلك الاحتقان و التلوث والمرض وكل تلك الأشياء السلبية.
    ölüm,hastalık ve diğer bir çok şey başından geçmiş bir kişi olarak TED كان لها علاقة بالموت و الأمراض و الكثير من الأشياء الأخرى
    hastalık ve savaşı ortadan kaldıran , bizi insan gibi düşünmeye sevkeden adama ... 4400 yeteneklerini herkese sundu ve hepimizin yaşamı daha iyi bir hal aldı. Open Subtitles رجل هزم المرض و الحرب و غير تفكيرنا لما هو انساني لقد جعل قدرات ال 4400 متوفرة لكل الناس
    Şehrin her yanında isyanlar başlamışken hastalık ve kıtlık söylentileri saraya kadar ulaştı. Open Subtitles مع تفشي أعمال الشغب في شتى انحاء المدينة بلغت اخبار المجاعة و المرض مسامع القصر
    Hepsi yaralanma, hastalık ve şiddete maruz kalmış. TED كلهم عرضة للإصابة و المرض و العنف.
    Gardner, uzun süreli psikolojik veya fiziksel zarara uğramadan eski haline döndüyse de, diğerleri için bu uykusuzluk hali, hormanal bozukluk, hastalık, ve, en uç durumlarda ölümle sonuçlanabilir. TED رغم أن غاردنر تعافى دون أذىً نفسي أو جسدي طويل الأمد إلا أن حرمان شخص من النوم قد يسبب له اختلالاً في الهرمونات، و المرض وفي الحالات القصوى قد يؤدي إلى الموت.
    Bu acı çekmek, hastalık ve ölüm demek. Open Subtitles يعنى الألم و المعاناة و المرض و الموت
    Afrika yoksulluk, hastalık ve savaşın esiri oldu. TED أطبق الفقر والأمراض و الحروب على أفريقيا
    Bugün çok az bir bölümü hâlâ yetişiyor, bunlar da tarımın makineleşmesi, hastalık ve iklim değişikliği tehdidi altında. TED تبقى اليوم أصنافاً قليلةً منها فقط، وما تبقى من هذه الأصناف يهدده التصنيع الزراعي، والأمراض وتغير المناخ.
    Çoğu iyi kadın savaştan, kıtlıktan, hastalık ve felaketlerden çok evliliğe yenildi. Open Subtitles فقدنا نساء جيدات بسبب الزواج أكثر مما فقدنا بسبب الحرب والمجاعة والمرض والكوارث
    Bunun hastalık ve sağlığın doğası olabileceğini merak ediyorum Open Subtitles أيمكن أن يكون المفتاح لفَهْم طبيعة الصحة والمرض
    Cranford gürültü, hastalık ve İrlandalılar tarafından istila edildiğinde, hiç biriniz bu kadar şefkatli olmayacaksınız! Open Subtitles لن تكون أي منكن لطيفة هكذا عندما يجتاح كرانفورد الإزعاج و الأمراض و الإيرلنديين
    İş çizelgesinde hastalık ve virüslerle ilgili bir yazı var. Open Subtitles هذا لا يؤدى إلا إلى الأصابة بالأمراضِ والفيروسات فتصيبك الأمراض و هذا ما سيحدث
    Ve bu şekildeki bir sistem kendisiyle ilgilenecektir, daha fazla iş ister ve gerçekte hastalık ve rahatsızlıkları azaltmakla ilgilenmez. Open Subtitles و مثل هكذا نظام عليه أن يعتني بنفسه، هو يحتاج إلى المزيد من العمل، و هو حقاً غير مكترث بتخفيض حجم المرض و السقم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more