Bir helikopter ayarlayamadık. Hastaneyle telsiz teması kuruldu. | Open Subtitles | لم يستطيعوا استدعاء مروحيّة إلى هنا, لذلك يحاولون الإتّصال لاسلكيّا بالمستشفى. |
Her iki cinayet de Hastaneyle bağlantılı. | Open Subtitles | كلتا الجريمتين متصلة بالمستشفى |
Kişisel yaşamımın Hastaneyle alakası yok. | Open Subtitles | حياتي الشخصية لا دخل لها بالمستشفى |
Kocanız Hastaneyle konuştu. | Open Subtitles | لكن بحاله سيئه ، زوجك على إتصال بالمشفى |
Hayır, Hastaneyle alakası yok. | Open Subtitles | لا، الأمر لا يتعلق بالمشفى |
Burada ambulans şoförlerini özel firmalar alıyor ve Hastaneyle festival alanına da düzenli erişimleri var. | Open Subtitles | سواق سيارات الأسعاف هنا يوظفون من قبل شركات خاصة و لديهم صلاحية دخول أعتيادية الى المستشفى و موقع المهرجان و بالعكس |
Hastaneyle birlikte çalıştığınızı söylediniz. | Open Subtitles | حسناً، تقولين بأنّك تعملين بالمستشفى |
Hastaneyle ilgili yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء يمكنكم عمله بالمستشفى |
Hastaneyle görüştüm. | Open Subtitles | اتصلت بالمستشفى. |
Vee Hastaneyle konuştu. Genç kadın da iyiymiş. | Open Subtitles | إتصلت (فيي) بالمستشفى و المرأة الشابة بخير |
Pernille, sen Hastaneyle alakalı şeylerle ilgilen. John'dan kayıtlar konusunda yardım iste. | Open Subtitles | (برنيل), اجمعي كل ما يتعلق بالمستشفى اطلبي من (جون) أن يساعدك |
Çünkü Hastaneyle ilgili bir işle ilgilenecek. Bana o bakışı atma Lisa. İyi bir mazeretin olsa çalışmayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | لأنه يجب أن يقوم ببعض الأمور المتعلقة بالمشفى لاترمقيني بتلك النظرة يا (ليزا) تعرفين أنك كنت ستتخلصين من المناوبة لو كان لديك سبب وجيه |
Hâlâ bu Hastaneyle ilişiğin kesilmedi, gitmene izin veremem, şimdi olmaz. | Open Subtitles | لازلت تملكين عقدا مع المستشفى و أنا لا يمكنني تركك تغادرين , ليس الان. |