Veya sırayla senin hastanla benim hastanemin koridorlarında bowling oynarız. | Open Subtitles | أو يمكننا التناوب في دحرجة مريضك في ممرات المستشفى |
- Şey özel doktor olduğundan beri saat 5'de eve gidip beni melanom hastanla yalnız bıraktığına göre, düşündün ki eğer sana iltifat edersem bana gerektiğinden biraz fazla uzun bir süre bakarsın ve bu olur. | Open Subtitles | بما أنك طبيبة خاصة وعدت البارحة إلى المنزل في الخامسة وتركتني طوال الليل مع مريضك المصاب بورم قتاميني |
Onun diğer hastanla olan ilişkisini sen anlattın seksi tarif ederek seni kıskandırmaya çalıştığını evine nasıl girmeye çalıştığını tüm bu oyunları nasıl oynadığını senden bir ödip tepkisi alabilmek için nasıl çabaladığını. | Open Subtitles | أخبرتني عن علاقتها مع مريضك الآخر محاولتها لجعلك تغار وصفها للجنس |
Tanrı aşkına, sen hastanla beraber oldun. | Open Subtitles | -بالله عليك يا (مايكل) لقد مارست الجنس مع مريضتك |
- Ben gelip yardım edebilirim. - Sen hastanla kal. | Open Subtitles | يمكنني القدوم للمساعده نعم , ابقى مع مريضك |
hastanla beyinlerinizi değiştirmenize yardım eder. | Open Subtitles | و أساعد على تبديل مخك مع مريضك |
Az önce hastanla ilgili bir şey buldun, değil mi? | Open Subtitles | لقد عرفت شئ للتو عن مريضك أليس كذلك؟ |
hastanla yaşadığın dönüm noktan neydi? | Open Subtitles | ماذا كان التقدم الذي حققته مع مريضك ؟ |
Dr. Edwards ameliyathanede senin hastanla sinsilik yaptığı için özür diledi mi? | Open Subtitles | هل دكتور "ادوارد" اعتذر على حيلته مع مريضك بغرفة العمليات ؟ |
Dinle, bugün hastanla görüştüm, Henry Letham. | Open Subtitles | لقد قابلت مريضك اليوم |
hastanla asla 15 dakikadan fazla zaman geçirmemelisin. | Open Subtitles | لا تمضي أكثر من 15 -دقيقة مع مريضك |