Ama baban bana köpeklerin onları incitmemeye karar verdiğin zamanı da hatırladığını öğretti. | Open Subtitles | أتذكر ؟ لكن كما علمني والدك الكلب يتذكر أيضاَ حين تختار ألا تؤذيه |
Kızların nerelere gömüldüğünü hatırladığını ama hangi kızın nerede olduğunu hatırlamadığını söylemişti. | Open Subtitles | قال انه تذكر اين دفن الفتاتين لكنه لا يتذكر اي فتاة في اي قبر |
Lütfen bana Lucy davasını hatırladığını söyle. | Open Subtitles | ارجوكي اخبريني انكي تتذكرين قضية لوسي تينر |
Neden ona hatırladığını söylemiyorsun? | Open Subtitles | إذاً لمَ لا تخبريه بأنكِ تتذكرين كل شيء ؟ |
Gerçeklerle ilgili neler hatırladığını kontrol etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تراجع ما تتذكره والربط بين تلك الأشياء والحقائق |
Sana yardım etmeye çalışyorum,ama önce neler hatırladığını bilmem lazım | Open Subtitles | انا احاول مساعدتك لكنى فى حاجة لان اعرف ما تتذكرينه |
Babam eski zamanlardan hiç bahsetmez hatırladığını da sanmıyorum. | Open Subtitles | أبي لا يتحدث عن الأيام الخوالي ولا أظن أنه يتذكره |
Burda hiç kimsenin hatırladığını sanmam ama hep böyle yapılır. | Open Subtitles | أشكّ إن كان أي أحد يتذكّر السبب، لكن هذه الطريقة المتبعة دائماً. |
Kasabadaki herkesin... senin o Noel'i berbat edişini... hatırladığını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | ولكن هل تعتقد ان أي شخص في هذه البلدة يتذكر انك أفسدت ذاك الكريسماس ؟ |
Keith Richards her şeyi hatırlıyormuş gibi görünüyor ama Manheim rehabilitasyondan çıktıktan sonra menajerine ne olduğu şöyle dursun, kendi doğum gününü zar zor hatırladığını söyledi. | Open Subtitles | كيث ريتشاردز بدأ بتذكر كل شىء. ولكن مانهايم قد قال بعد خروجة من أعاده التاهيل. أنه بالكاد يتذكر عيد ميلاده. |
Ne hatırladığını gör. Katılmak istediğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لنرى ما قد يتذكر أعتقدت أنك تريد الأنضمام |
Ona Bay Incredible olduğu günleri hatırladığını göstereceksin. | Open Subtitles | دعيه يتذكر انه يكون السيد إنكريدبل |
Tüm bunları nasıl hatırladığını ya da kafana yerleştirdikleri onca şeye rağmen kendini nasıl uyandırdığını anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم كيف تتذكرين كل هذا أو كيف تستيقظين من تلقاء نفسك ولكن كل ما في رأسك هم من وضعه |
Delia, Bu basit duayı hatırladığını... düşünüyorum? | Open Subtitles | دليا.. هل تتذكرين ...هذه الصلاه البسيطه للشكر التى علمتها لك |
hatırladığını sanıyorsun ama yanılıyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين ان تتذكرين ولكنك لست كذلك |
Bana ne kadar çok şey hatırladığını gösteren bu hikayeleri anlatman hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | لقد أعجبنى فعلاً كل تلك القصص عن مقدار ما تتذكره |
Bir denersen neler hatırladığını gördüğünde şaşırabilirsin. | Open Subtitles | أظن انك ستتفاجئ بمقدار ما قد تتذكره ان حاولت |
Böyle hatırladığını söyledi, yani böyle olmak zorunda. | Open Subtitles | ، إنها تقول أن ذلك ما تتذكره لذلك على الأمر أن يحدث بتلك الطريقة |
Neler hatırladığını anlatmaya hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنتِ مستعدة لتقولي لي ما الذي تتذكرينه ؟ |
Will ve doktorlarıyla konuş. Ne hatırladığını öğren. | Open Subtitles | تحدثي مع ويل و أطباءه و أكتشفي ما الذي يتذكره |
Kadınlarla ilgili sadece sapkın ve şehvetli ayrıntıları hatırladığını söyledi. | Open Subtitles | قال إنّه يتذكّر الانحراف وتفاصيل النساء الشهواية |
Bana doğru geldi, ve beni kulüpten hatırladığını söyledi. | Open Subtitles | و , امم , جاء نحوي وقال انه يتذكرني من النادي |
hatırladığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّكِ تتذكّرينه |
Chrissy'nin neden bu şekilde hatırladığını bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا كريسي يتذكّره ذلك الطريق. |
Kazanılan her muhteşem başarının sonunda birinin geriye bakıp iyi talihin onu teşvik ettiği o anı hatırladığını hayal ederim. | Open Subtitles | في نهاية كل إنجاز عظيم أتصور نظرة واحدة للخلف وتذكر اللحظة الوحيدة حينما تصل الثروة وتعطي الأمر مباركتها |